Soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'da rehinelerin aileleriyle yaptığı toplantıda Gazze’deki savaşı sona erdirmeye değil, yeni bir saldırı dalgasına hazırlık yapmaya devam edeceklerini açıkça ifade etti.

Netanyahu, Gazze’deki savaşın 60 günlük geçici bir ateşkes sürecinde tamamlanmasını hedeflediklerini, bu süreçte müzakerelerin başarıyla sonuçlanmaması hâlinde ise “kahraman ordularının” yeniden devreye gireceğini söyledi.

Almanya’da bir helikopter nehre düştü
Almanya’da bir helikopter nehre düştü
İçeriği Görüntüle

“Hamas Gazze’de kalmayacak. Son rehineye kadar herkesin çıkması için çalışacağım.”
“Hedeflerimiz açık: Silahsızlandırma ve Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılması. Müzakerelerle sağlanırsa ne âlâ, aksi halde askeri yollarla bu sağlanacaktır.”

Bu sözleriyle, Netanyahu bir kez daha insani çözüm yerine askeri işgal ve imha stratejisini tercih ettiğini ortaya koydu. Rehineler üzerinden kamuoyunu manipüle etmeye çalışan Netanyahu, aynı stratejiyi İran için de dile getirerek, 60 günlük müzakere sürecinin ardından nükleer tehdide karşı "başka yollarla" harekete geçeceklerini ima etti.

“Gazze’de yürüttüğümüz savaş, dünyada hiçbir ordunun karşılaştığına benzemiyor.”
“Tarihteki en dikkat çekici askeri operasyonları yürüttük. Bu görevden asla vazgeçmedik.”

Netanyahu’nun açıklamaları, sahadaki katliamların ve sivil ölümlerin arkasındaki zihniyeti gözler önüne seriyor. Filistinli rehinelerin yaşayıp yaşamadığı bile belli değilken, hala “tercihimiz tüm rehineleri geri almak” gibi insanî söylemlerin arkasına saklanan Netanyahu, aslında savaşın sürmesini bir “zorunluluk” değil, bilinçli bir tercih olarak savunuyor.

Ayrıca ABD ile yaşadıkları anlaşmazlıklara da değinen Netanyahu, Refah’a yönelik operasyonlara karşı getirilen Amerikan itirazlarını “engel” olarak tanımladı ve bu engelleri aştıklarını belirtti.

“Bize ‘geri dönemezsiniz’ dediler, döndük. Bu üçüncü olacak. Yine döneriz.”

Bu sözleriyle, daha önceki ateşkesleri nasıl ihlal ettiklerini ve üçüncü kez aynı senaryoya hazırlandıklarını açıkça dile getirmiş oldu.

Netanyahu'nun açıklamaları, diplomatik çözüm arayışlarının sadece bir oyalama ve uluslararası toplumu kandırmaya yönelik bir strateji olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ateşkesin değil, savaşın sürmesini esas alan bir liderin dilinden dökülen bu cümleler, bölgede barışın değil yeni felaketlerin habercisi olarak değerlendiriliyor.