Cenaze töreni bugün Bursa Fatih Sultan Mehmet Camisi'nde ikindi ezanı sonrasında düzenlenecek. Sevenleri ve sevenlerinin dualarıyla birlikte Cengiz Numanoğlu'na son yolculuğunda eşlik edecekler.

Cengiz Numanoğlu, 1941 yılında Antalya'nın Serik ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokul eğitimini Akseki'de tamamladıktan sonra liseyi Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nde okudu.

Kara Harp Okulu'ndan mezun olan Numanoğlu, 1962 yılında orduya katıldı ve kıdemli binbaşı rütbesine kadar yükseldi. 1982 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.

Belçika da Haribo Jelibonlarını Esrar Şüphesiyle Geri Çağırdı
Belçika da Haribo Jelibonlarını Esrar Şüphesiyle Geri Çağırdı
İçeriği Görüntüle

Müziğe olan ilgisiyle de tanınan Cengiz Numanoğlu, harp okulu yıllarından itibaren trompet çalarak caz ve dans müziğiyle uğraştı. Birçok güfte ve beste yazdı ve bazı ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. Ayrıca kendisine ait bir 45'lik plağı bulunmaktadır.

1988 yılında Kur'an-ı Kerim ile tanışan Numanoğlu, hayatında büyük bir dönüm noktası yaşadı. Ardından şiir kitaplarına odaklanarak insanlarda manevi bir şuur uyandırmayı amaçlayan eserler kaleme aldı. "Şuur", "Beytullah'ta Ben", "Daha Kur'an Ne Desin?", "Kur'an'ı Kerim'e Sor Da Söylesin", "Kur'an Olmasaydı Ne Yapardım Ben" ve "Kur'an Şiirleri" gibi birçok kitabı okurlarıyla buluşturdu.

Ayrıca usta şair, 1988-1993 yılları arasında TRT 1'de her hafta yayınlanan "İnanç Dünyası" programında kendi şiirlerini seslendirdi ve izleyicilerle buluştu.

Cengiz Numanoğlu'nun vefatı, edebiyat ve şiir dünyasında büyük bir boşluk bıraktı. Şairin ölümü, Türkiye'nin edebiyat camiasında derin bir üzüntü yarattı.

Cengiz Numanoğlu, kendi yaşam öyküsüyle ve şiirleriyle pek çok kişiye ilham vermiş bir isimdi. Antalya'nın yetiştirdiği önemli şairlerden biri olan Numanoğlu, kaleme aldığı eserlerinde maneviyatı ve insanın iç dünyasını derinlikli bir şekilde işlemiştir.

Antalyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği'nin kurucu üyelerinden biri olan Numanoğlu, şiirleriyle gönülleri fethetmiş ve okuyucularına kendilerini ifade etme imkanı sağlamıştır. Şiirlerinde sade bir dil kullanarak, insanın duygusal dünyasına dokunmuş ve içsel yolculuğunu anlatmıştır.

Ayrıca Cengiz Numanoğlu'nun müzikle de yakından ilgilendiği bilinmektedir. Trompet çalma yeteneğiyle müzik sahnelerinde boy gösteren şair, caz ve dans müziği alanında da başarılı bir performans sergilemiştir. Güfte ve besteleriyle müzik dünyasında da iz bırakan Numanoğlu, sanatını farklı disiplinler arasında köprü kurarak ifade etmiştir.

1988 yılında Kur'an-ı Kerim ile tanışması ise Numanoğlu'nun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur. İslamiyet'e olan ilgisi ve manevi arayışları, eserlerine yansımış ve dinî içerikli şiirler kaleme almasına ilham vermiştir. Kur'an-ı Kerim'in etkisiyle şair, insanların manevi dünyasını beslemek ve onlara yol göstermek amacıyla yazdığı şiir kitaplarıyla tanınmıştır.

Cengiz Numanoğlu'nun vefatı, Türk edebiyatı ve kültür hayatı için büyük bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. Şairin eserleri, yaşadığı dönemde olduğu gibi bugün de okuyucularıyla buluşmaya devam etmektedir. Kendisini edebiyat ve şiir severler sonsuzluğa uğurlarken, bıraktığı mirasın izleri uzun yıllar boyunca hissedilmeye devam edecektir.