Bediüzzaman Said Nursi, 1897 yılında Bitlis'ten Van'a geçişiyle birlikte, hayatı boyunca bağlı kaldığı bazı temel prensipleri benimsedi. Bu prensipler, onun eğitim anlayışını, toplumsal duruşunu ve kişisel hayatını şekillendirdi:
-
Eğitimde Devrim: Nursi, dinî ilimlerle modern fen bilimlerini birleştirerek öğrencilerine hem maddi hem de manevi bilgi sunan özgün bir eğitim yöntemi geliştirdi. Bu yaklaşımıyla, İslam'ın hakikatlerini modern bilimlerle desteklemeyi hedefledi.
-
Bağımsız Yaşam: Hiçbir kimseden hediye, bağış ya da maaş kabul etmemeyi prensip edindi. Bu tutumunu, Rus esaretinden dönüşü sonrası Darü'l-Hikmet'il-İslâmiye'deki kısa dönem hariç, ömrü boyunca değiştirmedi.
-
Daima Soruya Cevap, Asla Soru Sorma: İlmini başkalarından bağımsız geliştirmeyi seçti. Hiçbir âlime soru sormamayı prensip edinirken, kendisine yöneltilen her soruya cevap vermekten kaçınmadı.
-
Öğrencilerine Destek: Öğrencilerinden maddi yardım istememekle kalmadı, onların zekât toplamasını da yasakladı. Talebelerinin geçimini, kendisi sağladığı yardımlarla temin etti.
-
Mütevazı Hayat: Hayatını sade yaşamaya adadı. Gittiği her yere, tüm eşyalarını tek bir eliyle taşıyabilecek kadar az mal varlığıyla göç etti.
Bu prensipler, onun sade, bağımsız ve ilme adanmış hayatının temel taşları oldu ve onu İslam dünyasında özel bir yere taşıdı.