Cenab-ı Hak, kullarına dünyada da cenneti yaşatacak nimetler lütfetmiştir. Bu nimetlerin başında ise aile gelir. İki ayrı ömrün meşru bir nikâhla birleşmesiyle kurulan aile, sadece maddi değil, aynı zamanda manevî bir sığınaktır. Kadın ve erkek, evlilik bağıyla nefislerini ve nesillerini koruma altına alır. Sevgiyle, hürmetle ve sadakatle yoğrulan bu beraberlik, bireyler için huzurun en güçlü kaynağı olur.
Aile Kalmak Bir Sanattır
Aile kurmak kadar aile olabilmek ve aile olarak kalabilmek de büyük bir erdemdir. Bu erdem; İslam’ın helal-haram çizgisine riayet etmekle, güzel ahlakı kuşanmakla ve aile fertlerine karşı merhametli, hoşgörülü, sabırlı ve adaletli olmakla mümkündür.
Yuvayı ayakta tutan, sadece maddi imkânlar değil; güler yüz, güzel söz, takdir, teşekkür, vefa ve anlayıştır. İhlasla, samimiyetle, haya ve iffetle şekillenen bir aile, bu dünyada cennet huzurunu yaşatır.
Bugünün Tehlikesi: Aileye Yönelik Tahribat
Ne var ki günümüzde aile kurumu ciddi tehdit altındadır. Savaşlar sebebiyle milyonlarca aile dağılmakta, Gazze gibi bölgelerde masum kadınlar ve çocuklar vahşice katledilmektedir. Diğer taraftan ise “özgürlük” adı altında nikâhsız birliktelikler meşrulaştırılmakta, evlilik dışı yaşam biçimleri topluma dayatılmaktadır.
Fıtrata aykırı bu dönüşüm, sadece bireyleri değil, insanlığın geleceğini de tehdit etmektedir. Aileyi korumak, bu çağda her Müslüman’ın üzerine düşen en büyük vazifedir.
Peki Ne Yapmalıyız?
Aileyi korumak için önce farkındalık ve duyarlılık geliştirmek gerekmektedir. Dijital dünyada hızla yayılan ahlaki yozlaşmaya karşı milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir duruş sergilemek elzemdir. Gençleri sağlam bir aile iklimiyle tanıştırmak, çocuklara sükûnet ve sevgi sunan bir ortam hazırlamak hepimizin görevidir.
Sevgili Peygamberimizin, “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter” (Ebû Dâvûd, Zekât, 45) uyarısı da bu sorumluluğu daha anlamlı kılmaktadır.
Güçlü Aile, Güçlü Ümmet
Unutulmamalıdır ki aile, Rabbimizin bize emanet ettiği en kıymetli hazinedir. Bu emaneti korumak, sadece kendi huzurumuzu değil; ümmetin geleceğini de garanti altına almaktır. Ailede sevgi, sadakat ve haya yaşatıldıkça; takva ve ahlak kuşanıldıkça toplum da sağlam temeller üzerinde yükselir.
Bir Dua ile Tamamlayalım
"Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" (Furkân, 25/74).
Ey Rabbimiz…
Yuvamıza rahmetini indir, kalplerimizi muhabbetinle birleştir.
Bizi birbirine şefkatle kenetlenen, sabırla sınanan, sadakatle güçlenen kullarından eyle.
Gözümüzün nuru ailemizi koru, sevgimizi daim, birliğimizi baki kıl.
Huzurla soluklanan, dualarla ayakta duran cennet kokulu yuvalarımızı sen muhafaza eyle. Âmin…
1. Cennetin Anahtarı: Aile
Bizler için aile, yalnızca bir birliktelik değil; Rabbimizin dünyadaki cenneti yaşatmak üzere lütfettiği bir nimettir. Sadakatle kurulan, merhametle yaşatılan bu kurum, bizi hem dünyada huzura hem ahirette cennete taşır.
2. Aile: Dünya İçinde Bir Cennet
Aile, bizim için yeryüzünde yaşanabilecek en derin huzurun adresidir. Allah’ın rahmetini üzerimizde hissettiğimiz, sevgiyi, şefkati, anlayışı paylaştığımız bu yuva, cennetin dünyadaki izdüşümüdür.
3. Yuvamız Rahmet, Ailemiz Cennet
Rahmetin tecelli ettiği bir yuvada öfke barınmaz, kırgınlık büyümez. Bizler ailemizi Allah’ın rahmetiyle yoğurdukça, o yuva bizim için bir cennet bahçesine dönüşür. Ailemiz rahmetle kurulur, cennetle taçlanır.
4. Sadakatle Kurulan Yuva, Sabırla Cennete Götürür
Aile kurmak bir başlangıçtır, onu yaşatmaksa sadakat ve sabır ister. Biz inanırız ki eşlerin birbirine gösterdiği sadakat ve hayat yolculuğunda gösterdiği sabır, cennetin yollarını açar.
5. Bir Ömürlük Sığınak: Aile
Hayat fırtınalı bir denizse, aile bizim sığındığımız limandır. Bir ömür sürecek dayanışmanın, anlayışın, muhabbetin adıdır aile. Bizim için aile, yalnızca yaşanacak bir yer değil, korunacak bir hazinedir.
6. Fıtrata Uygun Bir Hayatın Adı: Aile
İslam fıtrata uygunluğu emreder. Biz inanırız ki kadın ve erkeğin meşru nikâhla kurduğu yuva, yaratılışın doğasına en uygun hayattır. Aile, fıtratla barışık, ahlakla inşa edilmiş bir hayat biçimidir.
7. Aile: Merhametin, Vefanın ve Huzurun Yuvası
Bizim nazarımızda aile; merhametin eksilmediği, vefanın unutulmadığı, huzurun daim olduğu bir yuvadır. Birbirine sevgiyle yaklaşan bireylerden oluşan aileler, toplumu da ıslah eder.
8. Aileyi Yaşat, Ümmeti İnşa Et
Bir aileyi yaşatmak, sadece bireysel bir görev değil, ümmet adına bir sorumluluktur. Çünkü biz biliriz ki sağlam aileler olmadan sağlam toplumlar kurulamaz. Aileyi korumak ümmetin geleceğini korumaktır.
9. Yuvamızda Sevgi, Kalbimizde Huzur Olsun
Sevgi, bizim için sadece bir duygu değil, bir eylem biçimidir. Sevginin hâkim olduğu bir yuvada huzur kendiliğinden doğar. Biz yuvamızda sevgiyi büyüttükçe kalbimizde huzur çoğalır.
10. Aile: Allah’ın Emaneti, Cennetin Gölgesi
Aile, bizim için sadece bir sosyal kurum değil; Allah’ın bizlere emanet ettiği mukaddes bir yapıdır. Bu emanetin hakkını verdikçe ailemiz cennetin gölgesine dönüşür. Çünkü her aile Allah için kurulur, Allah rızasıyla yaşatılır.
