Kadir gecesinin, bireylerin içsel dönüşümüne vesile olabileceğini vurgulayan Aygan, "Bu gece, şuur ve bilinç içinde hareket ederek hayatımızı değerlendirmemiz, inanç, ibadetler ve ahlak bakımından ilahi reçeteye ne kadar uygun bir yaşam tarzımız olduğunu sorgulamamız için bir fırsattır." dedi.
Kadir Gecesi'nin Müslümanlar için büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Aygan, bu geceyi idrak etmenin ve anlamanın önemine işaret etti.
Müslümanların bu gecede ibadetlerini artırarak, Kur'an'la olan bağlarını güçlendirmeleri gerektiğini belirtti.
"Bu gecede ibadetleri artırarak, Kur'an'la olan bağları güçlendirelim"
Prof. Dr. Fadıl Aygan
Aygan, Müslümanların Kadir Gecesi'ni Kur'an'ın öğretilerini anlayıp yaşama bilinciyle idrak etmelerinin önemine değinerek, bu geceyi anlamak ve değerlendirmenin Müslümanlar için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Aygan, "Kur'an, bu geceyi aynı zamanda Kadir olarak adlandırıyor. Bu gece hüküm gecesi olmasının yanı sıra değer ve kıymet gecesi olarak da nitelendirilebilir. Dolayısıyla şu soruyu kendimize sormalıyız: Pazartesi ile salı, çarşamba ile perşembe veya Şaban ile Ramazan ayı arasındaki fark nedir? Zamanı ayıran şey içerisindeki anlamlardır. Allah'ın günleri aslında eşittir. Kur'an-ı Kerim'de Kadir gecesinin Kur'an ile ilişkilendirildiği üç ayet bulunmaktadır. İlk olarak, bu gece Ramazan ayı ile ilgilidir. Ramazan ayı, Kur'an'ın bu ayda indirildiği mübarek bir aydır. Biz onu mübarek bir gecede indirdik ve Kadir gecesi ayette de onu Kadir gecesinde indirdik. Aslında bu geceye ve hatta tüm Ramazan'a mana veren, ona kutsallık kazandıran, o ayda Allah'ın son ilahi mesajının bu gece indirilmiş olmasıdır." diye kaydetti.
"Ben bir Müslüman, bir birey olarak Kadir gecesinde kendime şunu soracağım benim hayatım Kur'an'a ne kadar uyuyor?"
Kadir gecesinin yeniden dirilmemize ve İslami değerlerimizi yeniden inşa etmemize olanak sağlayacak fırsat olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Aygan, "Önemli olan, Kur'an'ı şuur ve hayata geçirme bilinciyle Kadir gecesini yaşamamızdır." dedi.
Özellikle Kadir gecesinde Müslümanların sorgulaması gereken en önemli konunun, Kur'an'ın bizim için ne ifade ettiği olduğunu vurgulayan Aygan, "Kur'an, bizim ilahi rehberimiz, son ilahi mesajımız ve Müslüman olarak yaşamamız için bir ilahi reçetedir. Bu reçeteyi alıp hayatımıza geçirmeliyiz. Aslında Kadir gecesinin bizi dönüştürebilmesi, bize bir anlam katabilmesi için şuur ve bilinç içinde hareket etmemiz gerekiyor. Kur'an-ı Kerim, inanç, ibadet ve ahlakı öğretir; yani hayatımız için rehberlik eder. Ben bir Müslüman olarak Kadir gecesinde kendime şunu soracağım: Hayatım Kur'an'a ne kadar uyuyor? İnanç, ibadetler ve ahlak bakımından ilahi reçeteye ne kadar uygun bir hayat tarzım var? Ne kadarı uygun ne kadarı uymuyor? Bu noktalarda kendimi hesaba çekip yeniden dönüşüm için, yeniden İslami değerlerle kuşanmak için bunları değerlendirmemiz gerekiyor. Kadir gecesi, böyle bir muhasebe yapmamızı sağlayarak yeniden ihya etmemiz ve İslami değerlerimizi inşa etmemiz için bir fırsat oluşturacaktır. Önemli olan Kur'an şuuru ve Kur'an'ı hayata geçirme bilinci içinde bir Kadir gecesini ihya etmemizdir." diye konuştu.
"İslam coğrafyasında barış ve esenliğin yeniden inşası için Kadir Gecesinde dua edelim"
İslam coğrafyasının içinde bulunduğu parçalanmışlığı göz önünde bulundurarak, kalplerimizi kin, nefret, düşmanlık ve kıskançlık gibi duygulardan arındırmamız gerektiğine dikkat çeken Aygan, bunun için öncelikle bir ümmet şuuru ve Müslümanlık bilinci geliştirmemiz gerektiğine dikkat çekti.
Aygan, "Allah, Kadir Gecesi'nde tan yeri ağarıncaya kadar bir esenlik olduğunu bildiriyor. O halde biz Allah'tan esenlik isteyeceğiz, Allah bize esenlik indirecek. Ama bizim ne yapmamız gerekiyor? O halde biz de kendimizi sorgulayacağız. Bir birey, bir Müslüman olarak şunu söylüyorum: "Kalplerimiz, İslam coğrafyası paramparça olmuş, yıkılmış, tarumar olmuş. O zaman ben diyeceğim ki Allah'ı Teala Kadir Gecesi'ni esenlik kılmış, ben ne yapmalıyım ki yüreğimdeki o paramparça olmuşluğu gidereyim? Bir de İslam dünyasındaki bu keşmekeşliği, ümmetin içindeki bu perişanlığı ben ne yapmalıyım ki gidereyim?" Öncelikle kin, nefret, düşmanlık, kıskançlık kalbimizi bu duygulardan arındırmamız gerekiyor ki düzgün bir insan ve İslami değerlerle bezenmiş bir Müslüman haline gelelim. Gazze'nin halini görüyoruz, orada bir insanlık dramı yaşanıyor. Binlerce insanımız şehid oldu, çocuklarımız, kadınlarımız şehid edildi. İslam dünyasındaki bu parçalanmışlık ve perişanlığın giderilmesi için biz ne yapabiliriz? Öncelikle bir ümmet şuuru ve Müslümanlık bilincinin gerçekleşmesi lazım. Benim Müslüman kardeşlerim orada aç, perişan bu Ramazan ayını geçiriyorlarsa, benim hiçbir an aklımdan çıkmaması gerekiyor. Onunla ancak biz esenliği, selamı kendi ülkelerimize, Müslümanların yaşadığı şehirlere getirebiliriz. Kadir Gecesi'ni bu şuurla ihya etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
