Kurban kesiminde hayvana gereksiz eziyet edilmemesi esastır. Hazırlanan keskin bıçakla hayvanın boynuna hızlı ve tek bir vuruş yapılmalıdır. Bu uygulama, hem hayvanın acısını en aza indirir hem de İslami usûle uygundur. Hayvan kesilmeden önce, kurban sahibi veya vekili kıbleye dönerek, el-En‘âm suresinden şu ayetleri okur:
"İnnî veccehtü vechiye lillezî fatare’s-semâvâti ve’l-arda hanîfen..." (el-En‘âm, 79)
"İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-âlemin." (el-En‘âm, 162)
Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Allah’ın adı anılarak, keskin bir bıçakla hayvanı hızla kesiniz, böylece ona daha az azap verirsiniz." (Müslim, Edâhî 18)
Kesim sırasında "Bismillâhi Allahü ekber" denilerek tekbir getirilir. Kanın tamamen akıtılması gerekir; çünkü Peygamberimiz (s.a.v) buyurmuştur:
"Kanı akıtmadan, Allah’a karşı yapılan ibadet kabul olmaz." (Buhari, Edâhî 21)
Hayvanın yüzü ve ayaklarının kıbleye dönük olması, İslam’da ibadet niyetiyle yapılan tüm eylemlerde kıbleye yönelmenin önemini gösterir. Ayrıca hayvana eziyet etmek, Peygamberimizin tavsiye ettiği yumuşak muameleyi ihlal eder. Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur:
"Merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez." (Buhari, Edeb 28)
Hayvan tamamen ölmeden önce kafa koparmak, derisini yüzmek veya kıbleden çevirmek mekruhtur; bu davranışlar hayvana gereksiz acı verir ve sünnete aykırıdır. Kurbanın sahibi tarafından kesilmesi menduptur ancak başkasına da kestirilebilir. Kesen kişi tesmiyeyi yapmalıdır. Sahibi ve kesen birlikte el ele vererek keserse, tesmiyeyi birlikte getirmeleri gerekir.
Bu usuller, hem kurbanın hem de ibadetin Allah katında kabul edilmesi için önemlidir. Kurban kesimi sadece bir ibadet değil, aynı zamanda hayvanlara karşı gösterilen merhametin ve insanın Allah’a teslimiyetinin de bir tezahürüdür.