Son dönemde bazı ilahiyatçıların “Kur’an’da başörtüsü yok” yönündeki açıklamaları kamuoyunda yeniden tartışma başlattı. Özellikle bazı akademisyen müftülerin, başörtüsünün Kur’an’da yer almadığını ve dini değil, kültürel bir uygulama olduğunu ileri sürmeleri üzerine, konuyu daha önce defalarca ele alan ilahiyatçı yazarlar bu iddialara karşı ilmî cevaplar veriyor.
Köşe yazarı bir ilahiyatçı, bu tartışmaları daha önce kaleme aldığı “İslam’da Kadın ve Aile” adlı eserinde ayrıntılı olarak işlediğini belirterek, Kur’an’da başörtüsüyle ilgili ayet ve tefsirleri bir kez daha hatırlattı.
“Nur Suresi 31. ayette açıkça geçiyor”
Yazar, Nur Suresi’nin 31. ayetine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
“‘Kadınlar, başörtülerini (humur), göğüslerinin üzerine salsınlar’ ifadesinde geçen ‘humur’ kelimesi, Arapçada ‘hımâr’ın çoğuludur ve başörtüsü anlamına gelir. Bazı çevreler bu kelimenin sadece genel örtü anlamında olduğunu iddia etse de, klasik Arapça lügatlar ve İslam âlimlerinin tefsirleri bu yorumları desteklemez.”
Köklü kaynaklara ve uygulamalara dayalı yorum
Yazar, başörtüsünün anlamına dair güçlü kaynakları şöyle sıraladı:
-
Klasik lügatçilerin (İbn Manzûr, Fîrûzâbâdî) eserlerinde “hımâr” kelimesine doğrudan başörtüsü anlamı verilmiştir.
-
Taberî ve Zemahşerî gibi önde gelen müfessirler, bu kelimeyi hep başörtüsü anlamında açıklamışlardır.
-
Batılı mütercimler Muhammed Esed ve Hamidullah’ın meal ve çevirilerinde de kelime “başörtüsü” olarak karşılanmıştır.
-
Peygamber döneminden bu yana Müslüman kadınların uygulamaları bu yorumu doğrular niteliktedir.
Saim Yeprem'den çarpıcı benzetme
Yazar, ayrıca bir televizyon programında dile getirilen görüşlere cevap olarak Prof. Dr. M. Saim Yeprem’in verdiği örneği de aktardı. Programda bir katılımcının “Kur’an’da başı örtmek yok, sadece gerdanı örtmek var” sözlerine karşılık Yeprem şöyle yanıt vermişti:
“Kur’an, ‘başörtünüzle gerdanınızı kapatın’ diyor. Eğer ‘eteğinizle diz kapağınızdan aşağısını örtün’ denseydi, bu eteği yukarı kaldırın, üstü açık bırakın anlamına gelir miydi? Aynı şekilde başörtüsünden bahsediliyor ve onunla gerdan örtülmesi isteniyor.”
“Deliller güçlü, inkâr edilmesi zayıf bir yaklaşım”
Yazar son olarak, “Kur’an’da başörtüsü yok” şeklindeki iddiaların ne dilsel ne de tarihsel olarak sağlam bir temele dayanmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Kur’an’da başörtüsünün olduğuna dair deliller çok güçlü, buna karşı çıkanların ileri sürdüğü hiçbir ciddi ilmî delil yok. Bu söylemler, dini kaynaklardan çok ideolojik yönlendirmelere dayanıyor.”
İslamî ilim geleneğinde yerleşik olan başörtüsü anlayışının sadece ayetle değil, Peygamber dönemi pratiği ve tüm tefsir geleneğiyle de sabit olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu.