HABER MERKEZİ – Mısır’da Refah Sınır Kapısı’nın kapalı tutulması ve Gazze’ye yardım ulaştıran aktivistlerin tutuklanmasına tepki gösteren “Iron 17” adlı bir grup, 25 Temmuz günü Ma’asara Karakolu’na baskın düzenledi. Baskın sırasında güvenlik görevlileri saatlerce alıkondu. Olayın görüntüleri Telegram üzerinden yayımlandı ve milyonlarca kez izlendi.
Edinilen bilgilere göre, baskına katıldıkları iddiasıyla 27 yaşındaki Mohsen Mustafa ile 23 yaşındaki kuzeni Ahmed Şerif Ahmed Abdel Wahab gözaltına alındı. Mustafa, olaydan kısa süre önce Facebook hesabından saldırının sorumluluğunu üstlendiği bir paylaşım yapmış, hemen ardından hesabı silinmişti.
Adli kaynaklara göre, gözaltındaki 14 kişiden 7’si sınır dışı edilmek üzere havaalanına sevk edildi. Kalanların durumu ise belirsizliğini koruyor.
Grup tarafından yayımlanan sesli açıklamada, üyeler kendilerini “Hz. Ömer ve Amr bin As’ın mirasçıları” olarak tanımladı. Herhangi bir siyasi veya örgütsel bağlantılarının olmadığını ifade ettiler.
Mısır İnsan Hakları Ağı (ENHR), Telegram’da yayımlanan görüntülerin daha önce aynı karakolda tutulan mahkumlar tarafından doğrulandığını açıkladı. Buna rağmen Mısır İçişleri Bakanlığı olayın gerçekliğini reddetti ve görüntüleri “Müslüman Kardeşler kurgusu” olarak niteledi.
Aileler endişeli
Mohsen Mustafa'nın daha önce 2020’de aylarca kayıplara karıştığı ve bu süre zarfında işkenceye maruz kaldığı, üniversite eğitimine ara vermek zorunda kaldığı belirtildi. Aile dostları, Mustafa’nın yaşadığı bu travmalardan dolayı “öfke dolu” olduğunu ifade etti.
Ahmed Wahab’ın ise daha önce herhangi bir siyasi faaliyet geçmişi bulunmadığı ve polise dahi hiç ifade vermediği öğrenildi. Baskın sonrası ailedeki tüm erkek bireylerin gözaltına alındığı, evin 24 saat gözetim altında tutulduğu bildirildi.
Tutuklamalar artıyor, ölümler kayıtlara geçiyor
Yerel kaynaklardan Mada Masr, baskının ardından başkent Kahire’nin Helvan bölgesinde yoğun tutuklamalar yapıldığını, güvenlik çemberinin genişletildiğini aktardı. İnsan hakları avukatı Nabih el-Genady, tutuklamaların “belirli bir gruba ait olma” gerekçesine dayanmadığını, halkta büyüyen tepkinin önünü kesmeye yönelik olduğunu söyledi.
Baskın ve protestoların, Gazze’ye insani yardımın engellenmesi ve Refah Sınır Kapısı’nın kapalı tutulması nedeniyle Mısır yönetimine karşı artan öfkenin bir yansıması olduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta, Hollanda’daki Mısır büyükelçiliği önünde de aktivist Anas Habib öncülüğünde sembolik bir protesto gerçekleştirilmişti.
Son olarak, hak örgütleri Mısır’da iki tutuklunun 24 saat içinde gözaltında hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu durum, ülkedeki keyfî gözaltı, kötü muamele ve işkence iddialarını bir kez daha gündeme taşıdı.
