Hareket, Şikaki ve arkadaşlarının ortaya koyduğu temel ilkelerin Filistin’in Arap ve İslam halklarının merkezi davası olması; siyonist-Batılı sömürgeci projeye karşı cihad ve direnişin tek çözüm olduğu; iman, bilinç, devrim ve ulusal-İslami birlik olarak seferberliğin gerekliliği— önemini bir kez daha hatırlattı.
İslami Cihad, Şikaki’nin şehadetinin 30. yıldönümü vesilesiyle yayımladığı bildiride, şunları kaydetti: “Şehit, düşünceleri, tutumları ve cihadi yürüyüşüyle, Filistin halkının siyonist projeye karşı mücadelesinde belirleyici bir iz bıraktı.”
Bildiride, Şikaki’nin hareketin ilk dönemlerinden itibaren kardeşleriyle birlikte, siyonist varlığın Arap ve İslam ümmetine, hatta tüm dünyaya yönelik bir tehlike olduğunu vurguladığı; onun bunun Batılı sömürgeci projenin öncüsü olduğunu, kötülük ve bozgunculuğun kaynağı olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi. Bildiri, olayların ve yaşananların bu tezi doğruladığını, siyonist projenin özünün ve tehlikesinin açığa çıktığını belirtti.
Bildiride ayrıca, Şikaki’nin fikirlerinin, “Kudüs Tugayları'nın düşmana karşı gösterdiği kahramanca direnişte meyvesini verdiği, bunun özellikle Gazze’deki cesur direniş sahasında iki yıl boyunca belirginleştiği; bu süreçte Şehid Ezzeddin el-Kassam Tugayları ve diğer Filistin direniş güçleriyle yan yana durularak en seçkin komutanların, kadroların ve evlatların fedakârlıkla mücadele ettiği vurgulandı.
Kudüs Tugayları'nın Batı Şeria’daki direnme hattında, kamp ve şehirlerde işgal ordusuyla çatışmada ön saflarda yer aldığı; toprak ve kutsal mekanların, özellikle Mescid-i Aksa’nın korunmasında aktif olduğu bildiride yer aldı.
Bildiri devamla, hareketin Gazze’ye yönelik saldırıları durdurmak, yardımların ulaştırılmasını sağlamak, işgal ordusunun çekilmesini zorlamak, yeniden imar çabalarına katkı sunmak, iç birliğin yeniden tesisine çalışmak ve işgalin Batı Şeria ile Kudüs’te yürüttüğü projelere set çekmek için çabalarını sürdüreceğini vurguladı.
Bildiri şöyle sonlandırıldı: “İslami Cihad’ın yürüyüşü, onun ilk genel sekreterinin suikastının hareketin direncini, kararlılığını ve çıkış amacına olan inancını artırdığını göstermiştir. Hareket, Şikaki’nin yaşadığı ve şehit olduğu ilkelerden ödün vermeden, uzlaşmaya ya da tavize varmadan sapmadan bağlı kalacaktır. Silahlı cihad, israilin işlediği suçlara karşı tek seçenek olarak sürdürülüp, Filistin’in tamamı —nehirinden denizine kadar— özgürleşene dek devam edecektir.”
