İslam iktisadı, diğer beşeri sistemlerin aksine, teoriden pratik uygulamaya geçişte tutarsızlıklar yaşamaz ve herhangi bir sıkışıklık durumunda başka bir yol arayışına yönelmez. Günümüz beşeri sistemlerinin mali düzeni, insanlığın mali sistematiğini sarsmaktadır. Ancak İslam iktisadı, insanlığa mali denge sunan tek sistemdir. Günümüz beşeri sistemlerindeki mali politikalar, birinin kazancını artırırken diğerini ezme aracı olarak kullanılmaktadır. Ancak İslam iktisadı, mali denge sistemi olarak öne çıkar.
İslam iktisadının en temel özelliklerinden biri, her elde edilen malın asil değil, vekil gözüyle bakılmasıdır. Bu anlayış, elde edilen her malın hesabının iki kere verilebilir olduğuna inanır. İslam iktisadi düzeni, insanlara huzur ve mutluluk getirmiştir ve bu denge korunduğunda sadece Müslümanları değil, tüm insanlık ailesini mutlu etmiştir.
Bugün dünya üzerindeki huzursuzluğun temel nedenlerinden biri, İslam iktisadının yaşanmaması değil, beşeri sistemlerin İslam'ı engellemeye çalışmasıdır. Ancak, İslam iktisadı, umut olmaya devam etmektedir ve "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" ilkesiyle insani bir yaklaşım sergiler. İslam iktisadı, diğer rakamsal hesaplara dayalı sistemlerden farklı olarak canlı bir ruha sahiptir.
İslam, ekonomik sorunlara kapsamlı bir bakış açısı getirir ve herkes için özgür, adil ve sorumlu bir dünya vaat eder. İslam iktisadı, insanlar arasında eşitlik ve adaleti savunur ve tek bir devletin veya ulusun kaynakları üzerinde tekel kurmasını reddeder.
Sonuç olarak, İslam iktisadı, mali denge ve inanç ruhuyla beşeri sistemlere karşı güçlü bir alternatif sunar. Bu sistem, insanın insanla ve Allah ile olan ilişkilerine odaklanarak, adil ve sürdürülebilir bir mali düzenin mümkün olduğunu gösterir.
Cemal Çınar