Pandemi süreci, ekonomik zorluklar ve deprem gibi ülkenin önemli sorunları hiçbir zaman gündemde öne çıkmadı. Muhalefet, seçim sürecini HÜDA PAR üzerinden yürütmeyi tercih etti. HDP ile olan ilişkileri ve Kandil'den gelen destek mesajlarını örtbas etmek için muhalefet, HÜDA PAR'ı siyasi hayatına yeni başlamış bir "karanlık" odak gibi göstermeye çalıştı. HÜDA PAR, 20-30 yıl önce gerçekleşen olaylardan sorumlu tutuldu ve bayrak düşmanı ilan edildi. Parti programından kelimeler çıkarılarak algı operasyonları yapıldı. Pankartlar asıldı, broşürler dağıtıldı ve bazı illerde parti çalışanlarına yönelik linç girişimleri gerçekleştirildi. Bu linç girişimlerinde bazı siyasi parti yetkililerinin de rol aldığı ortaya çıktı.
Televizyonlarda muhalefet yanlısı yorumcular, gazeteler, sosyal medya ve siyasi parti yöneticileri Türkiye'nin gündemini haftalarca sadece HÜDA PAR üzerine yoğunlaştırdı. HÜDA PAR, iftiraları çürütmek için dezenformasyonla mücadele birimi kurdu ve sınırlı imkanlarla kendini anlatmaya çalıştı. Ancak muhalefet, son güne kadar pes etmedi ve HÜDA PAR'a saldırdı. Muhalefet, Türkiye'nin köklü sorunlarına dair ikna edici bir proje sunamadığı gibi, deprem bölgesinde somut adımlar atmamış olmasına rağmen, HÜDA PAR sloganıyla seçimi kazanmayı umdu. Ancak ikinci turda da farkla kaybetti. Seçmen, muhalefet partilerinin HÜDA PAR ile defalarca görüştüğünü göz önünde bulundurarak, muhalefetin HÜDA PAR'a dair eleştirilerini sorguladı.
HÜDA PAR'ın etkisiyle muhalefet kaybetti, Cumhur İttifakı kazandı. Muhalefet milletin tüm sorunlarına karşı projesizliklerini HÜDA PAR üzerine odaklayarak algı operasyonu yapma çabası sonuç vermedi. Seçmen, muhalefete "size yetki vermiyorum" mesajıyla cevap verdi. HÜDA PAR, muhalefete kaybettirdiği gibi Cumhur İttifakı'na kazandırdı.
HÜDA PAR'ın seçim sürecinde oynadığı rol, Türkiye'nin siyasi atmosferinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Parti, maruz kaldığı haksız saldırılara rağmen dimdik durarak seçmen nezdinde bir güç olarak ortaya çıktı. Bu süreçte HÜDA PAR, muhalefetin oyun planını bozarak milletin tercihine saygı duyulmasını sağladı.
Seçimin sonucu, Türkiye'nin demokratik yapısının gücünü bir kez daha gösterdi. HÜDA PAR'ın etkisiyle gerçekleşen seçim, milletin iradesini yansıttı ve Türkiye'nin geleceğine yönelik önemli bir adım oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimi kazanarak ülkenin liderliğini sürdürme sorumluluğunu bir kez daha üstlendi.
Sonuç olarak, HÜDA PAR'ın seçim sürecinde oynadığı rol ve muhalefetin üzerine odaklandığı stratejik hamleler Türkiye'nin siyasi atmosferinde önemli etkiler yarattı. Seçimin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın farkla kazanması, HÜDA PAR'ın gücünü ve milletin tercihini ortaya koydu. Bu süreç, Türkiye'nin demokratik sisteminin sağlamlığını ve milletin iradesine duyulan saygıyı bir kez daha gösterdi.
