HABER MERKEZİ - Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Gazze'de süren katliamların durdurulması ve insani yardımların kesintisiz ulaşabilmesi için, güvenli ve etkili bir insani sistemin bir an önce devreye alınması çağrısı yapıldı.

Açıklamada dikkat çeken ifadeler yer aldı:

"Sözde yardım dağıtım noktaları, sistematik bir soykırım politikasının parçası olarak, açlık ve aşağılanmayı yönetmek amacıyla kullanılan kasıtlı ölüm tuzaklarıdır."

Yardımların insani değil, adeta bir cezalandırma ve denetim aracı hâline geldiğine işaret edilen açıklamada, işgal rejiminin yardımı da savaş politikasının bir parçası hâline getirdiği belirtildi.

"Suç işlenmeye devam ediyor; uluslararası koruma ve utanç verici sessizlik eşliğinde, insani hukuk ve normlar açıkça ihlal ediliyor."

Bu bağlamda, 27 Mayıs ile 24 Haziran tarihleri arasında, Gazze’nin güneyi ile orta kesiminde ABD-işgal rejimi güdümünde kurulan sözde yardım dağıtım merkezlerinde yaşanan bilanço açıklandı. Buna göre:

516 Filistinli şehit oldu,

3 bin 799 kişi yaralandı,

39 kişi kayboldu.

Açıklamada, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e doğrudan çağrıda bulunuldu:

“Katliamların durdurulması ve yardımların ulaştırılabilmesi amacıyla, güvenli ve BM denetiminde bir mekanizmanın sağlanması için acil müdahale gerekiyor.”

İsrail, Gazze’den 4,500’den Fazla Sivili “Gayrimeşru Savaşçı” Olarak Tutukluyor
İsrail, Gazze’den 4,500’den Fazla Sivili “Gayrimeşru Savaşçı” Olarak Tutukluyor
İçeriği Görüntüle

Hamas, bu çerçevede yalnızca yardımların güvenliğini değil, aynı zamanda savaş suçlarının da hukuk önünde karşılık bulmasını talep etti. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Siyonist savaş suçlularının yargılanması ve Gazze’de kuşatma altındaki iki milyondan fazla insana karşı yürütülen soykırım savaşına derhal ve kapsamlı şekilde son verilmesi gerekmektedir.”

Ayrıca, 27 Mayıs’ta işgal rejiminin ABD desteğiyle ve BM’nin açık itirazına rağmen sözde “Gazze İnsani Yardım Vakfı” aracılığıyla sınırlı yardım planını devreye soktuğu hatırlatıldı. Söz konusu plan, BM ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında uygulanıyor ve bağımsızlık, tarafsızlık gibi temel insani yardım ilkelerini ihlâl ediyor.