İşgal rejimi, Lübnan’ın güneyinde bir aracı İHA ile vurdu: 1 şehit
İşgal rejimi, Lübnan’ın güneyinde bir aracı İHA ile vurdu: 1 şehit
İçeriği Görüntüle

Siyonist rejimde, Gazze Şeridi’nde aylardır devam eden katliamın toplum üzerindeki ağır etkileri giderek büyüyor. Yedioth Ahronoth gazetesinin aktardığı verilere göre, ülke çapında 2 milyondan fazla kişi, savaşın yol açtığı travmalar nedeniyle psikolojik destek arıyor. Bu kitlenin önemli bir bölümünü işgal ordusu askerleri oluşturuyor.

Haberde, ülkede uyuşturucu bağımlılığının keskin biçimde arttığı, ailelerin ve sosyal yapının hızla çözüldüğü vurgulandı. Uzmanlar, “Bu yalnızca bir kriz değil; çok daha büyük bir psikolojik felaketin başlangıcı” şeklinde uyarıda bulunuyor.

Psikolog ve danışman sayısındaki ciddi eksikliğe dikkat çekilen analizde, çatışmaların yoğunlaştığı dönemden bu yana terapi merkezlerinde yer bulunamadığı, mevcut hizmetlerin ise “çöküş noktasında” olduğu belirtildi. Klinik Psikoloji Uzmanı Prof. Mirav Roth, iki yılı aşan savaş sürecinin halkı derinden sarstığını belirterek, “Huzursuzluk, depresyon ve bağımlılık her zamankinden daha yaygın. Son veriler bizi şoke etti.” dedi.

Roth’un aktardığına göre, 2018’de toplumun yalnızca yüzde 10’u bağımlılık riski altındayken bugün bu oran dört kişiden bire yükselmiş durumda. Bu artış, uzmanlar tarafından “tarihte görülmemiş bir çöküş” olarak tanımlanıyor.

Aynı zamanda Ulusal Sigorta Kurumu ve diğer resmi birimler de psikolojik engellilik vakalarında patlama yaşandığına dikkat çekiyor. Savaşın etkileri yalnızca sivil halkla sınırlı kalmadı; işgal ordusu içinde de ruhsal çöküş derinleşti.

İşgal televizyonu KAN'ın yayımladığı verilere göre, Gazze’ye yönelik saldırıların başladığı tarihten geçen ekim ayına kadar 279 intihar girişimi kaydedildi. Bunlardan 36 asker, intihar ederek yaşamına son verdi. Uzmanlar, çatışmalar sürdükçe bu sayıların daha da artabileceği uyarısında bulunuyor.

Yetkililer, savaş sonrası dönemde özellikle çocuklar ve gençler arasında ortaya çıkacak travmaların “gelecek nesiller için ağır bir bedel” oluşturabileceği görüşünde birleşiyor. Böylece Gazze’deki katliamın, işgalci rejim içinde derin ve uzun vadeli bir çöküşü tetiklediği netleşiyor.