Gazze Şeridi’nde iki yılı aşkın süredir devam eden İsrail saldırıları, Filistinli kadınların hayatını bir kabusa çevirdi.
Gazze Hükümetinin Medya Ofisi verilerine göre, saldırıların başladığı tarihten bu yana yaklaşık 12 bin 500 kadın yaşamını yitirirken, on binlercesi evsiz kaldı ve ağır insani koşullar altında hayatta kalmaya çalışıyor.
Bombardımanlarla yıkılan mahallelerde derme çatma çadırlar, kadınların acısının sembolü haline geldi. Kadınlar, temiz su, gıda ve sağlık hizmetlerinden yoksun, yazın kavurucu sıcaklarda ve kışın dondurucu soğuklarda yaşam mücadelesi veriyor.
Sağlık sisteminin çökmesiyle birlikte, özellikle hamile kadınlar büyük bir risk altında. Tıbbi bakım ve ilaç eksikliği nedeniyle bugüne kadar 12 binden fazla düşük vakası yaşandı. Kadınlar steril ortamdan uzak koşullarda doğum yapmak zorunda kalıyor; bu durum hem anneler hem de bebekler için ölümcül sonuçlar doğuruyor.
Gazze’de 21 binden fazla kadın dul kaldı. Bu kadınlar, yıkımın ortasında çocuklarını açlık, hastalık ve güvensizlik içinde hayatta tutmaya çalışıyor.
Medya Ofisi’nin paylaştığı verilere göre, her gün ortalama 14 kadın yaşamını yitiriyor, 29 kadın dul kalıyor ve 16 düşük vakası yaşanıyor.
Bölgedeki ekonomik çöküş, kadınların temel hijyen ihtiyaçlarını dahi karşılamasını imkânsız hale getirdi. 6 adet hijyenik pedin fiyatı, savaş öncesi 2 şekelden bugün 25 şekele (yaklaşık 7,6 dolar) yükseldi.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), yaklaşık 700 bin kadın ve kız çocuğunun regl dönemlerinde hijyenik ped, su ve tuvalet yetersizliği nedeniyle “onur kırıcı acılar” yaşadığını raporladı.
Gazze’deki kadınlar aynı zamanda sağlık hizmetlerinden tamamen mahrum durumda. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in birinci basamak sağlık merkezlerini ve tanı birimlerini hedef alması sonucu, kadınların iki yıldır meme kanseri tarama ve tedavi hizmetlerinden yararlanamadığını açıkladı.
İsrail ablukası nedeniyle kanser ilaçları ve tıbbi malzemelere erişimin neredeyse imkânsız hale geldiği belirtilirken, birçok hasta radyoterapi gibi hayati tedavilere ulaşamıyor.
Uzmanlar, bu tabloyu “Gazze’de kadınlara yönelik sistematik bir insanlık suçu” olarak nitelendiriyor.