Gazze’nin güneyinde Han Yunus kentinde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yaşanan yeni katliam, insanlığın yüzünü kara çıkardı. İşgalci siyonist rejim güçleri, açlık ve çaresizlik içinde gıda yardımı bekleyen masum Filistinlilerin üzerine acımasızca ateş açtı. HAMAS’ın açıklamasına göre, ABD denetiminde kurulan ölüm tuzaklarından biri olan Tehalliye Kavşağı’nda gerçekleşen bu hain saldırıda 60’tan fazla Filistinli kardeşimiz şehit düştü, yüzlercesi ise ağır yaralandı.
Sadece Han Yunus’ta değil, aynı sabah Refah kentinde de yardım noktalarına ateş açıldı. Beş sivilin şehadetine, onlarca yaralının acısına şahit olundu. Bu vahşet zincirine bir halka daha eklendi; siyonist işgalciler, açlıkla mücadele eden kardeşlerimizi hem ölümle hem de yoklukla boğmaya çalışıyor.
HAMAS’ın vurguladığı gibi, bu saldırılar yalnızca işgalcinin değil, ABD’nin siyasi ve askeri desteğiyle gerçekleşiyor. Yardım dağıtım noktaları, artık yaşam alanları değil; soykırımın ve toplu infazların kanlı sahneleri haline getirildi. Bu, sadece bir saldırı değil, sistematik bir etnik temizlik ve insanlık dışı bir soykırım suçudur.
İslam dünyası ve tüm insanlık, bu insanlık dramı karşısında sessiz kalamaz. HAMAS’ın çağrısıyla, uluslararası toplum ve özellikle Birleşmiş Milletler ile Uluslararası Ceza Mahkemesi derhal harekete geçmeli, işgalcilerin suçları adalet önünde hesap vermelidir.
Mazlum Filistin halkı, dua ve direnişle ayakta dururken, İslam ümmeti de bu zulme karşı birleşmeli, hakkın ve adaletin sesi olmalıdır. Bu büyük acı karşısında sessizlik kabul edilemez; net ve kararlı adımlar atılmalı, Gazze’nin kanı yerde kalmamalıdır.
"Kim bir cana kıymaktan korursa, bütün insanları korumuş gibidir." (Bakara 2: 179)
Bugün Gazze’de hayatlar sönerken, insanlığın vicdanı da sınanıyor.
