HABER MERKEZİ – İslami Cihad Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Muhammed El-Hindi, El Cezire.net’te kaleme aldığı "Gazze, Araplığın, İslam’ın ve insanlığın ölçüsüdür" başlıklı makalesinde, Filistin üzerindeki mücadelenin yalnızca bir toprak davası değil, Batı’nın İslam coğrafyasına yönelik tahakkümünün bir uzantısı olduğunu belirtti.
El-Hindi, Filistin davasının; inanç, medeniyet ve tarihi boyutlarıyla İslam ümmetini temsil ettiğini ifade ederek, “Bu çatışma coğrafi değil, medeniyetler arasıdır. 'israil', Batı’nın bölgedeki ileri karakoludur” dedi. İşgalci rejimin, bölgedeki diktatörlüklerle ve Batı’daki lobiler aracılığıyla İslam dünyasındaki uyanışları bastırmaya çalıştığını vurguladı.
"Filistin halkı ön cephede savaşıyor; ancak arka cephelerdeki ihaneti, normalleşmeyi, teslimiyeti de görmek gerekiyor. Zafer sadece direnenlerin değil, ümmetin bütünleşmesiyle mümkün olabilir," diyen El-Hindi, Filistin’in özgürlüğüyle İslam dünyasının dirilişi arasında doğrudan bir bağ olduğunu savundu.
Makalede, 1948 Nekbe’sinin sadece bir felaket değil, Batı sömürgeciliğinin İslam dünyası üzerindeki hâkimiyetini kalıcılaştırmak için yaptığı büyük bir müdahale olduğu kaydedildi. El-Hindi, "israilin", Arap Filistin’in enkazı üzerine kurulan bir sömürge projesi olduğunu, bu nedenle savaşlar, barış anlaşmaları ve tüm bölgesel gelişmelerin bu temele dayandığını hatırlattı.
Arap rejimlerinin hâlâ Batı ve ABD’nin talimatları doğrultusunda hareket etmesini eleştiren El-Hindi, “Bu kadar acıdan sonra hâlâ teslim olmak anlaşılır değil” dedi. Arap ordularının 1948’deki çöküşünü hatırlatan El-Hindi, bugün gelinen noktada Arap sisteminin daha da geriye düştüğünü söyledi.
Filistin davasının, kültürel, inançsal ve siyasi boyutlarıyla ümmetin dirilişinin mihenk taşı olduğunu kaydeden El-Hindi, “israilin yeni bir Nekbe yaşattığı bu günlerde, ümmetin teslimiyet içinde olması affedilemez” diyerek yazısını şu cümleyle tamamladı:
"Ve Allah, işinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmez…"
