Filistin Esirler Cemiyeti, 14 Mayıs 1948'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulduğu Nekbe'nin (Büyük Felaket) 77. yılı nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, İsrail hapishane sisteminde kadın ve erkek Filistinli tutuklulara yönelik işlenen sistematik suçların boyutunun bugüne kadar görülmemiş seviyeye ulaştığına dikkat çekildi.
İsrail hapishanelerinde 1967 yılından bu yana toplamda 303 Filistinlinin hayatını kaybettiği; özellikle 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren bu sayının 66’ya yükseldiği bildirildi. Açıklamada, bu dönemin Filistin tutukluların tarihindeki en kanlı ve zor aşama olduğu vurgulandı.
Gazze Şeridi’nde zorla kaybedilen onlarca Filistinlinin bulunduğu belirtilirken, hem erkek hem kadın tutukluların maruz kaldığı durumun soykırımın ve sistematik suçların bir parçası olduğu ifade edildi. İsrail işgali süresince tahminen 1 milyondan fazla Filistinlinin gözaltına alındığı aktarıldı.
Bugün İsrail hapishanelerinde yaklaşık 10 bin 100 Filistinli tutuklu bulunuyor. Bunların arasında 400’ü çocuk, 37’si kadın. Ayrıca, işgal altındaki Batı Şeria’da 7 Ekim 2023’ten bu yana 17 bin Filistinlinin gözaltına alındığı ancak bu sayının Gazze’de alıkonulanları kapsamadığı belirtildi.
Filistin Esirler Cemiyeti, İsrail’in gözaltı ve tutuklama politikasını 7 Ekim’den sonra “benzeri görülmemiş” şekilde tırmandırdığını ve bu politikaya eşlik eden suç ve ihlallerin İsrail’in tarihsel işgal stratejisinin temel bir parçası olduğunu kaydetti. Gazze saldırılarıyla birlikte Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşandığı ifade edildi.
Filistinliler, 14 Mayıs 1948’de yaşanan bu tarihi trajediyi her yıl 15 Mayıs’ta “Nekbe (Büyük Felaket)” olarak anıyor. Batı Şeria ve Doğu Kudüs ise 1967’den beri İsrail işgali altında bulunuyor.