Günümüzün zorlu ve sıkıntılı şartlarında sadece sebeplere müracaat etmek yeterli değildir; aynı zamanda her şeyin müsebbibi ve sebeplerin ötesinde kudret sahibi olan Allah’a yönelerek, dua ve yalvarışlarımızı artırmak gerekmektedir. Birlik içinde, samimi bir kalple, gözyaşlarımızı Rahmet Arşı’na akıtarak, Mevla-yı Müteal’in huzuruna yönelmeliyiz. Böylece, O’nun rahmeti bizim üzerimizde titrer ve hakkımızda kurulan oyunları bozacak, adaleti sağlayacaktır. Unutmamalıyız ki, “Allah, oyun bozanların en hayırlısıdır.” En nihayetinde, O’nun iradesi gerçekleşecek, meşieti üstün gelecektir.
Peygamber Efendimiz (asm), kendisine ve ümmetine musibetler, sıkıntılar geldiğinde, Allah’a yalvarmak için özel bir hacet namazı kılmıştır. Sahih rivayetlerle bize ulaşan bu namaz ve dualar, umudu, teslimiyeti ve kalpten gelen yakarışı ifade eder.
Hacet namazı, iki farklı rivayetle aktarılır. Birincisinde, kişi abdestini alıp iki rekat namaz kılar, ardından Allah’a hamd eder, tesbih ve takdisatla O’nu yüceltir. Peygamberimiz’e (asm) salat ve selamlar getirilir, ardından kalpleri sarsan ve tüm ihtiyaçları Allah’tan talep eden özel bir dua okunur. Bu dua, Allah’ın rahmetini, bağışlamasını, günahların affını, sıkıntıların giderilmesini, gönüllerdeki hüznün sona ermesini ve makbul dileklerin kabulünü içerir. Ayrıca, düşmanların dağıtılması ve topluluğun korunması için de dualar edilir.
İkinci rivayette ise, daha uzun ve kapsamlı bir namaz şekli mevcuttur. Selam verilerek iki rekat olarak toplam on iki rekat kılınır. Son rekatta, teşehhüt sonrası tekbir alınır ve secdeye gidilir. Secdede Fatiha, Ayetü’l-Kürsi, İhlas Suresi ve tesbihat tekrar edilerek güçlü dualar yapılır. Bu şekilde yapılan hacet namazı, manevi arınma ve kalbin Allah’a yönelmesi açısından derin bir tesiri vardır.
Duanın kabulü için zaman ve mekân da önemlidir. Cuma günü, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi gibi kutsal mekanlarda ve gece, âlemin sessizliğe büründüğü teheccüt vakti, yapılan duaların daha makbul olacağı rivayet edilmiştir. Ancak en önemlisi, kalpten gelen samimiyet ve içtenliktir. Gözyaşlarıyla, gönülden edilen dua, Rahmet Arşı’nı harekete geçirecek kudrete sahiptir.
Bu hacet namazı ve duasına kırk gün devam edilmesi tavsiye edilir. Her ne kadar rivayetlerin bir kısmı zayıf kabul edilse de, faziletli amellerde zayıf hadisle amel etmek dinimizde caizdir ve faydalıdır.
Hacet Duası ve Anlamı:
Lâ ilâhe illallâhul halîmul kerîm, subhânallâhi Rabbil arşil azîm. Elhamdulillâhi Rabbil âlemîn. Es’eluke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike vel ismete min külli zenbin vel ganimete min külli birrin vesselâmete min külli ismin lâ teda’lî zenben illâ ğafertehu velâ hemmen illa ferrectehû velâ hâceten hiye leke rıdan illâ gazaytehâ yâ Erhamerrahimîn. Allâhumme ente tahkumu beyne ibâdike fîmâ kânû fîhi yahtelifûn. Lâ ilâhe illallâhul aliyyul azîm. Lâ ilâhe illallâhul halîmul kerîm. Subhâne rabbis semâvâtis-seb’i ve Rabbilarşil azîm. Elhamdulillâhi Rabbil âlemîn. Allâhümme kâşife’l-gammi müferrice’l-hemmi mücîbe da’veti’l-muztarrîne izâ deavke. Rahmâne’d-dünya ve’l-âhireti ve rahîmehuma ferhamni fi hâceti hâzihî bi kadâihâ ve necâihâ rahmeten tuðnîni bihî an rahmeti men sivak.
Anlamı:
“Allah’tan başka ilah yoktur. O, çok yumuşak kalpli ve çok kerimdir. Yüce Arş’ın Rabbi Allah’ı tesbih ederim. Hamd alemlerin Rabbine mahsustur. Allah’ım! Rahmetini gerektiren şeyleri, bağışlamanı gerektiren büyük günahları, her türlü günahtan korunmayı, her türlü iyiliği, selameti senden dilerim. Affetmediğin hiçbir günah, ferah vermediğin hiçbir tasa ve rızana uygun olan hiçbir ihtiyaç bırakma. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen kulların arasındaki ihtilaflarda hüküm verensin. Allah’tan başka ilah yoktur, o yücedir, çok kerimdir. Yedi göklerin Rabbi ve Yüce Arş’ın Rabbini tesbih ederim. Hamd alemlerin Rabbinedir. Allah’ım! Kederi kaldıran, sıkıntıyı gideren, çaresizlerin duasını kabul eden, dünya ve ahiretin merhametlisi olan Sen, bu hacetimde bana rahmetinle muamele et ki, Senin rahmetin dışında bana kimse muamele etmesin.”
Sonuç olarak, karşılaştığımız sıkıntılar karşısında sabır ve dua ile Allah’a yönelmek, samimiyetle O’ndan yardım dilemek en güçlü çaredir. Bu duaların içtenlikle, yürekten ve düzenli olarak yapılması, ruhumuzu arındıracak, kalplerimizi rahatlatacak ve nihayetinde hayırlı neticelere vesile olacaktır.