Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve BM’nin kuruluşunun 80. yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı. Erdoğan, mesajında Birleşmiş Milletler’in kuruluş amacına ve bugünkü küresel sınamalara dikkat çekti.
Erdoğan, iki Dünya Savaşı’nın ardından kurulan BM’nin, 80 yıl boyunca uluslararası barış, dayanışma ve iş birliği için önemli bir görev üstlendiğini belirterek, “Savaşlar, insani krizler, açlık, yoksulluk, İslam düşmanlığı, terör ve iklim değişikliği gibi birçok tehditle aynı anda mücadele ettiğimiz günümüzde, BM’nin tarihi sorumluluğu her geçen gün artmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Ancak Cumhurbaşkanı, Gazze’de yaşanan insanlık dramı üzerinden BM Güvenlik Konseyi’ni sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, “Uluslararası hukukun ve en temel insani değerlerin ayaklar altına alındığı Gazze Soykırımı’nda Güvenlik Konseyi başarılı bir sınav verememiştir.” dedi.
Erdoğan, Gazze’de 20 bini çocuk olmak üzere 70 binden fazla Filistinlinin katledildiğini, yüz binlerce insanın yaralandığını ve şehrin enkaza döndüğünü vurguladı. “Konsey, sadece masum Gazzelilerin değil, Birleşmiş Milletler çalışanlarının bile güvenliğini sağlayamamıştır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzun süredir sürdürdüğü “Dünya Beşten Büyüktür” çağrısını yineleyerek BM’de reform yapılması gerektiğinin altını çizdi. “Teşkilatımızı geleceğe güçlendirerek taşımayı amaçlayan çalışmaları isabetli buluyor, BM80 Girişimi’ni destekliyoruz.” dedi.
Ayrıca Erdoğan, İstanbul’un küresel diplomasi merkezi olma potansiyeline değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Etkinlik, maliyet ve erişim imkanları gibi faktörlerin yanı sıra sahip olduğu yetişmiş insan kaynağıyla, medeniyetleri ve kıtaları birleştiren İstanbul şehrimizi bir BM Merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye olarak, bölgemizden başlayarak tüm dünyada barış, huzur ve güvenliğin egemen olması için çalışmaya devam edeceğiz. 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü’nü kutluyor; Teşkilatı tekrar insanlığın umudu haline getirecek adımların atılmasına yönelik irademizi bir kez daha vurguluyorum.”
