Çin Ulusal Bilincinin Pekişmesi adı verilen karar, Doğu Türkistan'da yaşayan halkların, özellikle Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Müslüman Türk topluluklarının Çin medeniyetini, kültürünü ve dilini benimsemesi gerektiğini vurguluyor. Kararda, İslam diniyle ilgili bütün ritüellerin aşırılıkçı olarak kabul edildiği belirtiliyor.
Sözde Xinjiang Siyasi Konseyi üyesi ve Uygur kökenli işbirlikçi Nurlan Ablimitcan'ın başkanlık ettiği toplantıda, halkın Çin yönetiminin ideolojik, politik, sosyal ve ekonomik çıkarlarını benimsemesi gerektiği vurgulandı. Çin kültürünün benimsenmesinin Uygur Türklerinin yararına olduğu vurgulanırken, aksi takdirde cezai işlemler uygulanacağı ifade edildi.
Doğu Türkistan'da yaşanan bu asimilasyon politikaları, soykırım benzeri bir durum olarak nitelendiriliyor. Çin Halk Cumhuriyeti hükümetinin sistemli baskıları ve asimilasyon politikaları sonucunda Doğu Türkistan'daki Türk kökenli milletler büyük acılar yaşamaktadır. Etnik ve kültürel ayrımcılığa maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılmakta ve insan hakları ihlallerine tabi tutulmaktadır.
Çin Komünist Partisi'nin Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında yasa dışı bir şekilde milyonlarca insanı alıkoyduğu bilinmektedir. Toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumu, Çin hükümeti tarafından dünya kamuoyundan gizlenmektedir.
Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır