İşte o yazı:
Teslimiyet: İman edenler için önemli bir testtir.
Hayat, başlı başına bir imtihan sahasıdır. İnsan, dünya yolculuğunda kimi zaman rahat bir vadide yürür, kimi zaman sarp yokuşlara tırmanır. Her adımda bir sınav gizlidir; bazen nimetle, bazen musibetle.
Ancak bu sınavların en derin ve en belirleyicisi, teslimiyet imtihanıdır.
Teslimiyet, kulun Rabbine tam anlamıyla güvenmesi, O’na gönülden razı olması ve O’nun hükmüne boyun eğmesidir.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Onlar ki, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara, 156)
Bu ayet, teslimiyetin özüdür.
Mal, sağlık, sevdiklerimiz, hatta canımız… Hepsi Allah’ın birer emanetidir. Emaneti korumak için çalışır, sonrasını O’na bırakırız.Teslimiyetin örnekleri:
• Hz. İbrahim (as): Oğlunu kurban etme emrine gönülden itaat etti. Kalbi teslim olmuştu. Bu samimiyet karşısında Allah, bir koç gönderdi.
• Hz. Hacer (r.a): Eşi Hz. İbrahim tarafından ıssız bir vadide bırakıldığında sadece Rabbine güvendi. Bu teslimiyetin ödülü, kıyamete kadar sürecek bir rahmet olan Zemzem oldu.
• Hz. Musa (as): Kızıldeniz’in önünde, arkasında Firavun’un ordusu varken, “Rabbim benimle beraberdir” dedi. Ve deniz yarıldı.
Teslimiyet, pasif bir bekleyiş değil; gayretle birlikte tevekküldür.
Müslüman, üzerine düşeni yapar, sonrasını Allah’a bırakır. Hemen karşılık bulamadığımız dualar, gerçekleşmeyen planlar bizi umutsuzluğa değil, Allah’ın bizim için daha hayırlısını bildiğine yönlendirmelidir.
Teslimiyet; sabırla yoğrulur, şükürle tamamlanır.
Hz. Ali (r.a) ne güzel söyler:
“Musibet geldiyse sabret, çünkü bir gün biter. Nimet geldiyse şükret, çünkü o da bir gün biter.”
Gerçek teslimiyet: “Neden böyle oldu?” yerine, “Rabbim, bu durumda benden ne istiyor?” diyebilmektir.
Rabbim bizlere:
• İbrahim’ce bir teslimiyet,
• İsmail’ce bir kurban,
• Hacer’ce bir tevekkül,nasip eylesin.
Her hâlimizi O’na teslim edebilen, O’nun rızasına kavuşabilen kullardan olalım inşallah.
Selam ve dua ile…
DOĞRU HABER | ESMA AKBALIK