Ennasri, geceleyin takipçileriyle paylaştığı sosyal medya hesapları aracılığıyla yolculuk deneyimlerini aktarıyor. Kendisini takip eden arkadaşlarının kullandığı bir karavanla konaklayan Ennasri, AA muhabiriyle yaptığı görüşmede, 22 Nisan'dan bu yana 2.850 kilometrelik bir mesafe katettiğini belirtti.
Hacca bisikletle gitme fikrinin temel motivasyonunu açıklayan Ennasri, "İnsanları küresel ısınma ve dünyamızın sağlığı konusunda uyarmak istedim. Doğaya ve çevreye saygı duymak zorundayız. Müslümanlara bunu anlatmak önemli" dedi. İstanbul üzerinden bisikletle Antalya'ya gideceğini ve ardından Ürdün'e uçarak tekrar bisikletle yoluna devam edeceğini ifade etti.
Edirne'de olmaktan büyük heyecan duyduğunu dile getiren Ennasri, çocukluğunda Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihiyle ilgilendiğini belirtti. Fatih Sultan Mehmet'in doğduğu şehir olan Edirne'nin önemli bir mekân olduğunu vurguladı. Selimiye Camisi'nin de İslam tarihindeki önemli eserlerden biri olduğunu söyledi. Ennasri, bu anı yaşamanın ve bölgede yaşanan tarihi olayları hatırlamanın önemine değindi. Osmanlı İmparatorluğu'nun da İslam tarihinde önemli bir rol oynadığını belirtti.
Geçmişte Müslümanların aylar süren bir yolculukla Mekke'ye ulaştığını hatırlatan ve bu durumun önemine dikkat çeken Ennasri, "Bu, 200 yıl önce değil, 50 yıl önce bile böyleydi. Ailemden bazı kişiler yürüyerek gitmişlerdi. Bu yolculuk aylar, hatta yıllar sürebilirdi. Bazıları ise yolculuk sırasında hayatını kaybetmişti. Bu anları hatırladığım zaman kendimde güç buluyorum. Uçakla birkaç saatte gitmek yerine haftalar süren bir bisiklet yolculuğuyla hac vazifesini daha anlamlı hissediyoruz" şeklinde konuştu.
Nabil Ennasri'nin cesur ve özgün yolculuğu, hem geleneksel hac yolculuğunu yaşama isteğiyle hem de küresel çevre sorunlarına dikkat çekme amacıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Fransa'dan başlayan bisiklet yolculuğu, farklı ülkelerin coğrafyalarını ve kültürlerini deneyimleyerek devam ediyor. Sosyal medya hesapları üzerinden takipçileriyle paylaştığı anılar ve görseller, yolculuğun heyecanını ve zorluklarını yakından takip etmemizi sağlıyor.
Ennasri'nin bisikletle Mekke'ye ulaşmak için seçtiği rotada Türkiye, önemli bir durak noktası olarak karşımıza çıkıyor. Edirne gibi tarihi şehirlerdeki ziyaretleri, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerini yaşaması hem de İslam tarihindeki önemli eserleri görme fırsatı sunuyor. Bu deneyimlerle birlikte, Ennasri'nin hac yolculuğunu daha da anlamlı kılan bir atmosfer oluşuyor.
Nabil Ennasri'nin bu cesur girişimi, hem manevi bir niyeti gerçekleştirmek hem de çevre bilincini vurgulamak için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Bisikletle yapılan uzun yolculuğuyla küresel ısınma gibi çevresel sorunlara dikkat çeken Ennasri, insanlara doğaya saygı duyma ve çevreyi koruma konusunda ilham veriyor.
Fransız yazarın bisikletle hac yolculuğu, hem kişisel bir hedefin gerçekleştirilmesi hem de topluma mesajlar verme amacıyla birleşiyor. Bu özgün deneyim, umut ve cesaretin yanı sıra çevre bilincinin de yayılmasına katkı sağlıyor. Nabil Ennasri'nin yolculuğu, hem Müslüman toplumunun tarihi hac geleneğini yaşama isteği hem de küresel çevre sorunlarına karşı duyarlılığın bir ifadesi olarak takdir ediliyor.