2021 yılında Marmara Denizi'ni kasıp kavuran müsilaj sorunu, deniz yaşamını derinden etkiledi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işbirliği ile başlatılan "Müsilajın Marmara Denizi’ndeki Balıklarda Tür Değişimlerine Etkisinin Belirlenmesi (Mar-Bal)" projesi, bu felaketin deniz ekosistemi üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde inceledi.

Balık Türlerinde Büyük Değişimler

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, projenin hedefinin, müsilajın balıkçılık sektörüne ve balık türlerine etkilerini ortaya koymak olduğunu belirtti. Sarı, yapılan araştırmaların Marmara Denizi'nin balık çeşitliliği üzerinde dramatik değişimlere yol açtığını söyledi:

"Marmara Denizi’nde müsilaj nedeniyle balık tür çeşitliliğinde %25 oranında bir azalma yaşandı. Bu kayıp biyokütle açısından da %20 civarında. Özellikle hamsi, istavrit, lüfer ve sardalya gibi ekonomik değeri yüksek balıkların miktarında önemli düşüşler gözlemledik."

Köpek Balığı ve Vatoz Sayısındaki Artış

Araştırmalarda dikkat çeken bir diğer bulgu ise köpek balığı ve vatoz popülasyonlarındaki artış oldu. Sarı, "Köpek balığı ve vatoz gibi türlerin sayısında ve biyokütlesinde %100’e varan artışlar kaydedildi," dedi. Bu durum, müsilaj sonrası dönemde bu türlerin daha sığ sulara çekilmeleriyle ilişkilendiriliyor.

Oksijen Sıkışması ve Balıkçılığa Etkileri

Prof. Dr. Sarı, müsilajın deniz tabanında çözünmüş oksijen seviyesini önemli ölçüde azalttığını ve bu durumun, derin sularda yaşayan bazı türlerin kıyıya daha yakın bölgelere göç etmesine neden olduğunu belirtti. Bu süreç, "dikey oksijen sıkışması" olarak adlandırılıyor. Sarı, "Müsilajdan önce derinlerde yaşayan köpek balıkları ve vatozlar, müsilaj sonrası avcılık yapılan derinliklerde ağlara takılmaya başladı," dedi. Bu değişim, balıkçılar için yeni zorluklar yarattı.

Balıkçılığın Ekonomik ve Ekolojik Önemi

Yalova’da Araç Sayısı 86 Bin 853’e Ulaştı! Yalova’da Araç Sayısı 86 Bin 853’e Ulaştı!

Marmara Denizi'nde her yıl yaklaşık 20 bin ton balık avlanıyor, bu da Türkiye denizlerinden elde edilen toplam balığın %7-8’ine tekabül ediyor. Ancak Marmara, sadece avlanma miktarıyla değil, aynı zamanda bir biyolojik koridor olarak da büyük önem taşıyor. Bazı balıklar için üreme, barınma ve kışlama alanı olan Marmara Denizi, Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizlerini birbirine bağlayan kritik bir ekosistem olarak hizmet veriyor. Sarı, "Marmara Denizi'ndeki herhangi bir ekolojik değişim, bu üç denizi de doğrudan etkiler," dedi.

Araştırma Bulguları ve Öneriler

Proje kapsamında Çanakkale Boğazı'ndan Tekirdağ’a kadar uzanan 10 farklı istasyonda yapılan incelemelerde, 80’den fazla noktadan balık örnekleri toplandı ve laboratuvar ortamında analiz edildi. Bu analizler, balık türlerinin boyutlarından cinsiyetlerine kadar çeşitli parametrelerin belirlenmesine olanak tanıdı. Sonuçlar, müsilaj sonrası Marmara Denizi’ndeki balık tür çeşitliliğinde belirgin değişiklikler olduğunu ortaya koydu.

Koruma ve Yönetim Stratejileri

Prof. Dr. Sarı, elde edilen bulguların balıkçılık yönetimi için acil önlemler alınmasını zorunlu kıldığını belirtti. Marmara Denizi'nde koruma alanlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Sarı, "Boğazların açık bırakılması, her türlü avcılığın durdurulması ve balıkçılara yönelik sübvansiyonların artırılması gerekiyor," dedi. Ayrıca, ekosistem esaslı balıkçılık yönetimine geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Marmara Denizi Eylem Planı

Sarı, köpek balığı ve vatoz gibi koruma altındaki türlerin neslinin devam edebilmesi için 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı'nın uygulanmasının aciliyetine dikkat çekti. "Kirliliği azaltmazsak, hem koruma altındaki türler hem de diğer balık türleri ciddi bir tehdit altında," diyerek sözlerini tamamladı.

Bu araştırma, Marmara Denizi'nin sağlığını korumanın ve balıkçılık sektörünü sürdürülebilir kılmanın gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye'nin deniz ekosistemini korumak ve müsilaj gibi felaketlerin tekrarlanmaması için hızlı ve etkili adımlar atması gerekiyor.

Editör: Masume Masume