Nûr Suresi 23. ayetinde Yüce Allah, iffetli mümin kadınlara zina isnadında bulunanlara yönelik çarpıcı ve sarsıcı bir uyarıda bulunuyor:
“Şüphesiz, iffetli, kötülükten habersiz mümin kadınlara iftira atanlar; dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır.”
(Nûr Suresi, 24/23)
Bu ayet, sadece iffetli kadınları değil, iffetli erkekleri de kapsamına alan evrensel bir hüküm taşıyor. Kur’an, iftiranın ne kadar yıkıcı bir günah olduğunu; bireyin onurunu, toplumun huzurunu hedef aldığını açıkça ilan ediyor.
İslami kaynaklara göre bu ayetin iniş sebebi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) eşi Hz. Âişe validemize atılan iftiradır. Ancak ayetteki çoğul ifadeler, bu tür saldırıların yalnızca Hz. Âişe’ye değil, tüm iffetli mümin kadınlara yönelik olduğunu gösterir.
Kur’an’da zikredilen üç temel vasıf dikkat çekicidir:
-
Muhsanât: Zinadan uzak duran iffetli kadınlar.
-
Gâfilât: Zinayı aklından dahi geçirmeyen tertemiz hanımlar.
-
Mü’minât: Hakkıyla iman eden sadık kadınlar.
Bu üç vasfa sahip olan kadınlara iftira atanların, sadece dünyevî mahcubiyete değil, ebedî lânete ve dehşetli bir azaba uğrayacakları bildirilmektedir. Allah’ın lâneti, kuldan rahmetin ve bereketin kaldırılmasıdır. Meleklerin ve insanların laneti ise beddua ve reddediştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu konunun önemine dikkat çekerek şöyle buyurmuştur:
“Helak edici yedi şeyden sakının!”
“Nedir onlar, ya Rasulallah?”
“Allah’a ortak koşmak, sihir yapmak, haksız yere adam öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş alanından kaçmak ve **evli, namuslu, kötülüğü aklından bile geçirmeyen kadınlara zina iftirası atmaktır.”
(Buhârî, Hudûd 44; Müslim, İman 145)
Günümüzde de sosyal medya, dedikodu ve karalama kampanyaları ile bireylerin namusuna iftira atmak çok kolaylaşmıştır. Bu ayet, Müslümanlara adil davranma, diline ve yazdığına sahip çıkma yükümlülüğü getirir.
Allah Teâlâ, o gün insanların ellerinin, ayaklarının ve dillerinin aleyhlerine şahitlik edeceğini bildiriyor. Hiçbir şey gizli kalmayacak; adalet eksiksiz tecelli edecektir:
“Doğrusu sen bundan gaflet içindeydin. Ama şimdi gerçekleri görmeni engelleyen perdeni kaldırdık; bugün bakışların pek keskindir.”
(Kâf Suresi, 50/22)