Faydalı Bilgiler

Hac: Mahşer Provası ve Âhirete Hazırlık Yolculuğu

Her şeyden vazgeçip yalnızca Allah’ın davetine icâbet eden mü’min, hacda neyi tecrübe eder? Haccın mahşer günüyle özdeşleştirilmesinin hikmeti nedir? İslâm’ın temel rükûnlarından olan hac, sadece bir ibadet değil; aynı zamanda bir kulluk imtihanı, bir birlik ve âhiret hazırlığıdır.

Abone Ol

Hac, İslâm’ın beş temel esasından biridir ve her mü’min için ömürde bir kez farzdır. Kur’ân-ı Kerîm’de, “Oraya gitmeye gücü yeten herkese, Allah için Kâbe’yi ziyaret edip haccetmek farzdır…” (Âl-i İmrân, 97) buyurularak bu ilâhî emir açıkça bildirilmektedir. Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- de hadislerinde haccın farziyetini vurgulamış, mebrur haccın mükâfatının cennet olduğunu müjdelemiştir.

Hac, sadece belli ibadetlerin yerine getirilmesi değil, aynı zamanda mânevî bir yolculuktur. Mü’min; evini, ailesini ve dünyalık alışkanlıklarını geride bırakır, ihramıyla âdeta kefene bürünür. Bu yönüyle hac, ölümü ve âhireti hatırlatan bir “mahşer provası”dır. Milyonlarca müslümanın aynı mekânda, aynı kıyafetle, aynı ibadetleri yapması; ümmetin birliği, kardeşliği ve dayanışmasını da simgeler.

İhram, kulun dünya bağlarından sıyrılışını; Arafat vakfesi, mahşer gününü; tavaf, kulluğun merkezinde Rabbine yönelişi; kurban ise Hz. İbrahim’in teslimiyetini hatırlatır. Bu kudsî ibadette, mü’minin Rabbi ile olan bağı güçlenir, gönlü arınır, ümmet bilinci kuvvetlenir.

Âlimler, hac yolculuğunun müslümanı dünyevî meşgalelerden sıyırarak kalbini yalnızca Allah’a bağladığını ve bu yönüyle âhiret için bir hazırlık olduğunu belirtmişlerdir. Hacca giden mü’min, “ben” olmaktan çıkarak “biz” olmanın, ümmetin bir ferdi olmanın hazzını yaşar.

Hac, müslümana sabrı, teslimiyeti, fedakârlığı öğretir. İhramlı iken en küçük günahlardan dahi uzak durmak, başkalarını incitmemek, öfkeyi dizginlemek, güzel ahlâkı kuşanmak hacının ahlâkî terbiyesidir. Bu yönüyle hac, sadece bir ibadet değil; mü’minin kalbini temizleyen, hayatına yön veren, âhirete hazırlayan büyük bir kulluk imtihanıdır.

Sonuç olarak, hac ibadeti, mü’min için hem dünyada hem de âhirette kurtuluş vesilesidir. Haccı lâyıkıyla îfâ eden bahtiyar mü’minler, hayatlarına tertemiz bir sayfa açar, Allah’ın misafiri olmanın bereketiyle memleketlerine dönerler.