Kur’an-ı Kerim’de, Nahl Suresi 10-11. ayetlerde geçen “Size semadan su indiren O’dur. Siz ondan içersiniz…” ayeti, evrendeki her şeyin Yüce Allah’ın planı ve iradesiyle işlediğini açıkça ortaya koyuyor. Yağmur yalnızca yeryüzünü yeşertmekle kalmaz, aynı zamanda insan aklını ve kalbini de yeşertmesi gereken bir ilahi işarettir.
Kainatın işleyişi, Allah’ın koyduğu değişmez yasalarla düzenlenmiştir. Yağmur da bu yasaların bir parçası olarak gökten yere iner ve toprakla buluşur. Bu su sayesinde ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve çeşit çeşit meyveler biter. Tüm bu düzen, tesadüf eseri değil; ilahi bir ölçü ve hikmetle gerçekleşmektedir.
Bu büyük düzenin arkasındaki kudreti ancak düşünen, tefekkür eden insanlar görebilir. Bir damla suyu yaratamayan insanoğlu, bu nimetler üzerinde düşündüğünde; şükrün, kulluğun ve teslimiyetin yalnızca Allah’a ait olduğunu idrak eder. Zira hayatın devamı ancak O’nun dilemesiyle mümkündür.
Fizilalil Kur’an ve Basairul Kur’an tefsirlerinde belirtildiği gibi, yağmur sadece bir doğa olayı değil; aynı zamanda ilahi mesajı taşıyan bir rahmet mektubudur. Rabbimizin nimetlerini inkâr edip O’na başkaldırmak, en büyük nankörlüklerden biridir. Düşünen her insan bu muazzam düzenin sahibini tanımaya ve O’na şükretmeye yönelmelidir.