Web sitesine göre, gözlemci olarak atanan düzinlerce kadın asker, 7 Ekim saldırısında bazılarının başına geldiği gibi, öldürülebilecekleri veya yakalanabilecekleri endişesiyle haftalar önce görevlerini değiştirmek istedi.

Sitede, kadın askerlerin ailelerinin, kızlarının "Tel Hashomer" üssünde uzun saatler boyunca kavurucu güneşin altına yerleştirildiğini ve zorla askere gitmeye zorlanmak amacıyla kulaklarına çığlık atmaya, tehditlere, hakaretlere ve tekmelemelere maruz kaldıklarını ve ayrıca onları kırmak için geceleri ışık altında ve gürültülü bir yerde uyumaya zorlanarak sürekli uykusuz bırakıldıklarını, ardından özel bir kursa tabi tutulmaları için "Siarim" üssüne nakledildiklerini ve bunun da bayılmalarına ve sürekli panik atak geçirmelerine yol açtığını ifade edildi.

Web sitesi, askerlerin ailelerinin, "bu askeri rejim" ve "ordunun" sorunla başa çıkmak için seçtiği yol karşısında "şok olduklarını" söylediklerini aktardı ve "orduya olan güven eksikliğinin savaşın tüm olaylarından sonra zaten şiddetli olduğunu" vurguladı.

Askerlerden birinin annesi, maruz kaldığı barbarlık ve tacizden sonra kızının artık "orduda" olamayacağını söyledi ve yaşananları "İsrail ordusu için yoksulluk belgesi" olarak nitelendirdi.

Site, onlarca kadın askerin tasnif ve tasnif üssünden ayrılmayı ve gözlemci olarak çalışmayı reddettiğini ve bazılarının tutuklama veya gözaltına alınmak üzere transfer edildiğini doğrulayarak, bu hafta başında yaklaşık 50 kadın askerin işe alındığını ve gözlemci pozisyonuna getirildiğini ve sağlık ve psikolojik rahatsızlıklardan mustarip olduklarını iddia ederek onları oraya transfer etmeyi şiddetle reddettiğini açıkladı.