İran'da sıcaklar nedeniyle tüm kamu kurumları tatil edildi! İran'da sıcaklar nedeniyle tüm kamu kurumları tatil edildi!

Bismillahirrahmanirrahim

NAMAZ ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

Bu bildirge (metin- kelime tekrar etmemiş olur), "Hayat Namazla Güzeldir" temasıyla gerçekleşen 5. Namaz Çalıştayı sonuç bildirgesidir. Kur'an Nesli Platformu bünyesinde Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi salonunda 4 ve 5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen programdaki katılımcıların sunumları ve tavsiyeleri neticesinde ortaklaşa alınan kararlara dayanan ve 11 maddeden oluşan 5.Namaz Çalıştayı sonuç bildirgemizi arz ediyorum.

1. Allah’a karşı yapılması gereken kulluk görevlerinin en önemlisi ve bütün ilahi dinlerde (vahye dayalı inançlarda dense iyi olur bence çünkü ilahi din tektir ve o da İslamdır.) Allah’a imandan sonra insana yüklenen en büyük ibadet; miktarı (vakitleri), şekli farklı olsa da namazdır. Çünkü en büyük kalbî eylem olan imanın(,) açığa çıkması ve bu imanın kuvvet bulup devamlılık arz etmesi, onun somutlaşıp fiziki bir davranışa dönüşmesini gerektirmektedir. Namazın; kalbi, kavli ve bedeni ibadetleri bir arada toplayan ve inancın amele dönüştüğünü gösteren en somut eylem olması nedeniyle Allah (Teâlâ), kalpteki değişikliği emrettikten sonra fiziksel bir davranış (eylemsel) olarak namazın ikamesini de emretmektedir.

2. "Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih eder; O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız. O halîmdir, bağışlayıcıdır."(tırnak işaretleri)(İsra, 44)

"Göklerde ve yerde kim varsa onlar da, gölgeleri de sabah akşam ister istemez Allaha secde eder." (Ra’d, 15)

Canlı cansız bütün varlık alemi, mahiyetini anlayamayacağımız şekilde Allah’ı tesbih ve O’na secde etmektedir. İnsan ise Eşref–i mahlûkat olarak hilafet makamında bunu en kapsamlı ve en anlamlı şekilde namaz ile yerine getirmekte; kıyam, rüku ve secde halleriyle tüm mahlûkatın ibadetlerini namazda sembolize etmektedir.

3. “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayasızlıktan ve kötülükten men eder. Allah’ı anmak her şeyden önemlidir. Allah yaptıklarınızı bilir.“ (Ankebut, 45)

Namazın her gün beş vakit tekrarı, vahyi sürekli gündemde tutarak müminin rabbi ile arasındaki bağın canlı tutulmasını ve her vakit Allah’ın huzurunda olduğu bilincini kazanmasını sağladığı için hayatın terbiyesinde önemli rolü vardır. Bu anlamda İslami davette imandan sonra namaza çağrı öncelenmeli ve namaz bilincinin, doğal olarak diğer kötülüklerden de sakındıran önemli bir uyarıcı rolü olduğu bilinmelidir.

4. Namaz, mümine kimlik kazandıran, Allah ile arasındaki manevi bağları güçlendiren, ruh ile beden arasındaki dengeyi sağlayan ve dolayısıyla bireyin günlük hayatını düzene sokarak huzur vesilesi olan, temizlik bilinci ve sabır yetisi kazandıran bir tekâmül vasıtası olduğu gibi İslam toplumlarını da diri tutarak ortak hedeflere yönelten ferdi ve toplumsal kazanımları zirvede olan bir ibadettir.

5. Bireysellikten birliğe, benlikten kardeşliğe giden yolun ve toplumsal tevhidin adıdır namaz. İlk inen surelerden biri olan Fatiha’daki "iyyake na’budu we iyyake nestain"(tırnaklar) ile daha yolun başında Müslümanlara, ‘ben’ değil ‘biz’ olmaları gerektiği öğretilmiş böylece günümüzde de her yönüyle bireyselliği dayatan modern zamana karşı, ‘nun’ kapısıyla önümüze koskoca bir ümmet ve hatta daha geniş bir alem açılmıştır.

6. “Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir. “ (Mâide Sûresi 55)

Namaz hakikatte, fikirsel birlikteliği olanları amelî birlikteliğe sevk eden cemaatsel bir eylemdir. Müminlerin, kenetlenmiş bir duvar gibi omuz omuza verip saf tutması, ehli küfrün hücumuna, nefsin arzularına, insi ve cinni şeytanların (şeytanlar küçük harfle) ayartmalarına karşı oluşturulan bir savunma hattıdır. Bu saflarda yer almak, ümmeti bilinçli manada kardeş kılmaya, zihinsel, sosyal ve siyasal dağınıklıktan kurtarıp aynı gaye etrafında birleştirmeye en büyük vesiledir. Nitekim hicretten sonraki ilk icraat olan Mescid–i Nebevi’nin inşası ile aynı safta buluşanlar aynı savaşlarda da vuruşabilmiştir. Bu da bize göstermektedir ki hiçbir çatı; cami ve mescit çatısı kadar kuşatıcı ve toparlayıcı değildir.

7. Hayatın her yönüne ve safhasına sinen ibadet namazdır. Bütün vakitlerimiz namazla yoğrulmuş ve ona göre dizayn edilmiştir. Sabah ile başlayıp yatsıya kadar aralıklarla devam eden beş vakit namaz, hayatın içine sıkıştırılan bir ibadet olmaktan çıkarılıp tüm hayatın kendi içine sıkıştırıldığı (hayatın her alanına yayılan) bir formata kavuşturulmalı ve öyle bir şuurla kılınmalıdır. Bu anlamda “Dediler ki: Ey Şu’ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor.“ (Hud, 87) ayetinin verdiği dersle namaz, bir davetçinin hayatında öylesine merkezi bir yer tutmalıdır ki onun tüm hayatı namaza endeksli olmalı ve ona göre şekillenmelidir. Öyle ki ondan sadır olan her söz, tavır ve davranışın menbaı namaz olarak görülmelidir.

8. "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." (Cum’a, 9)

Cuma, cami ve cemaat kavramlarının aynı kökten gelmesi; birbirlerini teyid ve te’kid ettiklerinin, birinin diğerleri olmadan eksik kalacağının alametidir. Cuma namazları ümmetin haftalık buluşması, Cuma hutbeleri ise hem bir tebliğ ve davet hem de güncel meseleler hakkında tavsiye ve talimatlar bütünüdür. Bu çerçevede Cuma hutbeleri; ümmetin temel değerlerini esas alarak öncelikli sorun ve ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmalıdır.

9. “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk bulunsun. “ (Âl–i İmrân, 104)

Özelde ülkemiz genelde İslam âlemi olarak namaz kılma oranının oldukça düşük seviyede olduğu gibi acı bir gerçekle karşı karşıya olduğumuz şu zamanda, namaz bilincinin gelişmesi ve yaygınlaşması için farklı camialar ve İslami çevrelerin günlük, haftalık aylık ve yıllık programları olmalıdır. Bu çerçevede çeşitli görseller veya kısa videolarla basın yayın kuruluşlarında veya sosyal medya platformlarında sık sık paylaşımlarda bulunulmalı, namazla ilgili yürütülen tüm çalışmalar, kapsamı genişletilerek toplum nezdinde daha görünür hale getirilmelidir.

10. Namaz eğitim programları temelde çocukları öncelemekle birlikte toplumun tüm kesimlerine yönelik olarak gerçekleştirilmeli, yürütülecek eğitim programları içerik ve uygulama açısından pedagojik ilkelere de uygun olmalıdır.

11. "Size ne oldu ki, 'Ey Rabb’imiz! Bizi şu zâlimler diyarından kurtar; lütfen bize elimizden tutacak bir dost,zalimlere karşı bizi koruyacak bir yardımcı gönder!' diye yalvaran şu çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için Allah yolunda savaşmıyorsunuz?" (Nisa, 75)(tırnaklar)

İlk kıblemiz ve beş vakit namazın farz kılındığı Mirac’ın başlangıç merkezi olan Mescîd-i Aksa bugün işgal altında olup özellikle Gazze, tarihin gördüğü en acımasız saldırılara maruz kalmakta ve dünyanın gözleri önünde bir soykırım yaşanmaktadır. Yaşanan bu zulüm karşısında başta İslam ülkelerindeki iktidar sahipleri olmak üzere her müslüman sorumluluk altında olup, Mescid-i Aksa, özgürlüğüne kavuşuncaya ve tüm müminler, burada özgürce kıyama durup rüku ve secde edinceye kadar Siyonizmle mücadele etmeli, ülke ve toplum çıkarları yerine yüce vahyin yüklediği sorumlulukları öncelemeli ve kardeşini zalimin eline terk zilletinden kurtulup bedeli her ne olursa olsun izzetli olanı tercih etmelidir.

12. "Ey iman edenler, sabırla ve namazla Allah'dan yardım isteyin. Muhakkak Allah'ın yardımı sabredenlerle bareberdir." (Bakara,153) (tırnaklar)

Şu anda Gazze’de Müslümanların izzetini muhafaza eden sabırla yoğrulmuş bir avuç topluluğun en büyük özelliği, çoğunun Kur’an hafızı olması ve hiçbirinin kazaya kalmış namazının dahi olmamasıdır. Kur’an kalesinde namazı kuşanan yiğitlerin verdiği destansı mücadele bizlere göstermektedir ki bu cihad ruhunu kazanmanın ve daima diri tutmanın en büyük vesilesi namazdır. Çünkü namaz, sonsuz güç ve kudret sahibi olan Allah’a güvenip dayanmanın, yalnızca ondan istemenin ve sabırla yalnızca ona sığınmanın adıdır. Namaz, yegane otorite sahibi olarak kabul edilen Aziz ve Celil olan Allah’a kulluğun ilanıdır. Bu yönüyle namaz, aynı zamanda diğer bütün sahte ve zorba otorite sahiplerine karşı bir red ve başkaldırıdır. Dolayısıyla bu mücadele ve cihad ruhunu idame ettirmenin en etkili yolu hakkıyla ikame edeceğimiz namazlardır. Bu bilinç ve şuur ile cihad meydanlarında ileri atılmak için hayatımızın merkezine namazı koyarak Allah ile olan irtibatımızı sağlamlaştırılmalıyız ki düşmanla karşı karşıya geldiğimiz gün ayaklarımız bizi gerisin geriye götürmesin ve son nefesimizi iman ile verene dek cihad aşkımız sönmesin.

Her yıl ulusal nitelikte (çapta) gerçekleştirdiğimiz çalıştayımızı, önümüzdeki yıl veya sonraki yıl, olmadı daha sonraki yıl ama illa ki bir yıl, uluslararası nitelikte özgür Kudüs’te gerçekleştirmek arzusu ve duasıyla ...***

Editör: Ömer Faruk