Kur’ân-ı Kerîm’in “Yevmü’l-Fasl” (Ayrılık Günü) diye tanımladığı büyük hesap günü, ahiret inancının en çarpıcı ve sarsıcı anlarından biridir. Bugün, dünyada aynı sofrayı paylaşan, aynı evi paylaşan, aynı sülalede yer alan insanlar bile birbirinden ayrılacak.
Cenâb-ı Hak, Yâsîn Sûresi'nde bu ayrılığı haber verir:
“Ey mücrimler! Ayrılın bugün!” (Yâsîn, 59)
Bu hitapla birlikte, günahkârlar ile sâlihler yollarını ayıracak. Cennet ehline ise Rabbinden bir selâm vardır:
“Selâm, söz olarak merhametli Rab'dendir.” (Yâsîn, 58)
Bu büyük yol ayrımında; nice karı-koca birbirinden kopacak, evlatlar ve ebeveynler ayrı yönlere gidecek. Komşuluklar, dostluklar, akrabalıklar artık bir anlam ifade etmeyecek. Herkes, dünyada yaptıklarının karşılığını alacağı yöne doğru sevk edilecek. Kimileri Rabbin rahmetiyle cennete yönelirken, kimileri de kendi elleriyle hazırladıkları akıbetin içine, cehenneme sürüklenecek.
Bu hazin ayrılığın yaşanmaması için, bugünden hazırlıklı olmak gerekiyor. Her bireyin kendi istikametini düzeltmesi kadar, çocuklarının da iman ve ahlâk temelinde yetişmesi, ebedî kurtuluş adına hayati önem taşıyor. Çünkü evlatlarımız, bize sadece dünyalık değil, ahiretlik birer emânettir.
İslâm büyüklerinden Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bu konuda şöyle nasihat ediyor:
“Bugün hem kendi istikâmetimize dikkat etmeli, hem de ciğerpârelerimiz olan evlâtlarımızı Allâhʼın birer emâneti bilip ufak yaşlarından itibâren onların mânevî terbiyeleriyle meşgul olmalıyız.”