Doğum Oranlarının Düşmesi ve Kriz Algısı

Japon kamu yayıncısı NHK tarafından gerçekleştirilen bir anket, Japonya'da doğum oranlarının hızla düşmesinin toplumda geniş bir kriz duygusu yarattığını gözler önüne serdi. Ankete katılanların büyük bir kısmı, doğum oranlarının düşmesinin ciddi sosyal etkileri konusunda endişe duyduğunu belirtti.

  • Büyük Kriz Hissi: Ankete katılanların %54'ü, düşen doğum oranlarının toplumsal etkileri konusunda büyük bir kriz duygusu hissettiklerini söyledi.
  • Kısmen Endişe: %31'i ise belirli bir dereceye kadar bu krizi hissettiklerini ifade etti.
  • Ciddi Paniğe Kapılmayanlar: %6'sı ciddi bir paniğe kapılmadıklarını, %2'si ise hiç paniğe kapılmadıklarını belirtti.

Mevcut Tedbirler Yeterli Olacak mı?

NHK'nın üç gün boyunca rastgele telefon anketi yöntemiyle gerçekleştirdiği ve 1.192 kişinin yanıt verdiği araştırmada, hükümetin çocuk bakımı desteğini genişletmeye yönelik yeni programlarının doğum oranlarının düşüşünü tersine çevirip çeviremeyeceği de sorgulandı. Bu konuda halkın düşünceleri oldukça çeşitli:

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Bağcılar’da Saldırıya Uğrayan İmam İçin Açıklama! Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Bağcılar’da Saldırıya Uğrayan İmam İçin Açıklama!
  • Tedbirlerin Etkisi: Katılımcıların %46'sı bu tedbirlerin doğum oranlarını arttırmakta pek bir fayda sağlamayacağını düşünürken, %20'si ise hiç yardımcı olmayacağını ifade etti.
  • Olumlu Etki Beklentisi: %3'ü tedbirlerin büyük bir etki oluşturabileceğini belirtirken, %23'ü ise belirli bir dereceye kadar yardımcı olabileceğini söyledi.

Japonya'da Doğurganlık Oranları Rekor Düzeyde Düşük

Geçen hafta açıklanan verilere göre, Japonya'nın doğurganlık oranı (doğurganlık yıllarındaki kadın başına düşen ortalama doğum sayısı) 2023'te 1,20 ile rekor düşük bir seviyeye geriledi. Bu oran, doğum oranlarının kaydının tutulmaya başladığı 1947'den bu yana en düşük seviyeyi temsil ediyor ve bu düşüş art arda sekizinci yıl devam ediyor.

Toplumsal ve Ekonomik Etkiler

Japonya'da doğum oranlarının bu kadar düşük seviyelerde olması, gelecekte ciddi sosyal ve ekonomik zorlukları beraberinde getirebilir. Nüfusun yaşlanması ve genç iş gücünün azalması, ekonomik büyüme potansiyelini sınırlayabilir ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki baskıyı artırabilir.

Editör: Masume Masume