Etkinliğe katılan binlerce Vanlıya hitap eden Çelik, İslam ümmetinin içinde bulunduğu durumun nedenine dikkat çekti.

İnsanlığın İslam ile şeref bulduğuna vurgu yapan Çelik, Peygamber Efendimizin Hazreti Muaz'a nasihatine atıfta bulunarak, "'Bu işin başı İslam'dır' diyerek peygamber Efendimiz İslam'ın önemine dikkat çeker. İslam varsa, hayat var. İslam varsa, izzet var. İslam varsa, şeref var. İslam varsa, onur var. İslam yoksa hiçbir şey yok. İnsanı insan eden, insanı Allah'a kulluk şerefine erdiren, insanı beşeriyetten insanı kamile yükselten İslam'dır. İnsanlar İslam'la şeref buldu, İslam'la İzzet buldu. Bu yüzden, 'Sizi kurtaracağız, sizin haklarınızı savunuyoruz, sizin için çalışıyoruz.' diyenlerin hayatına bakın. İslam varsa inanın. İslam yoksa, bilin ki sizi, bizi, bir kölelikten başka bir köleliğin içine atacaklar. Bu sebeple Efendimiz Aleyhissalatu vesselam, 'İşin başı İslam'dır Ey Muaz!' diyerek işin özünü vurgular. 'Bu işin direği, onu ayakta tutan namazdır' der. İşin zirvesi şehadettir, cihattır." şeklinde konuştu.

Çelik, "Peygamber Efendimiz bugün içine düşeceğimiz zilleti bize bildirmiş" diyerek devam etti.

"2 milyara yakın İslam alemi bir avuç İsrail'le baş edemiyoruz" ifadesiyle başlayan Çelik'in konuşmasına göz atalım:

Çelik, Kur'an-ı Kerim'de geçen cihad ayetlerine dikkat çekerek, "Ey iman edenler! Size ne oluyor ki Allah uğrunda, Allah yolunda sefere çıkmıyorsunuz? Eğer dünya sevgisinden, dünyaya olan meylinizden dolayı cihaddan ve seferden vazgeçerseniz, Allah size dünyada da ahirette de zilleti tattırır." şeklindeki ayete vurgu yaptı. Bugün, cihadı ve seferi terk ettiğimiz için Allah'ın bize zillet tattırdığını söyledi. İslam aleminin 2 milyara yakın olduğunu ancak bir avuç İsrail'e karşı baş edemediğini belirtti. Bu durumun miktar değil, nitelikle alakalı olduğunu, yani iman meselesi olduğunu dile getirdi. 

Çelik, Peygamber Efendimiz'in 1450 sene önce bugünü haber verdiğini ve içine düşeceğimiz zilleti bildirdiğini ifade etti. Efendimiz'in, "Öyle bir zaman gelecek ki kafirler leş kargaları gibi size saldıracaklar." dediğini aktardı. Sahabe bu duruma şaşkınlıkla yaklaştı ve "Bizim sayımız az mı olacak ki kafirler bize leş kargaları gibi saldıracaklar?" diye sorduğunu belirtti. Ancak Peygamber Efendimiz, "Bilakis o gün sizin sayınız fazla olacak." buyurdu. Sahabe bu sözleri anlamadı ve "Biz bugün bir avuçuz, müşriklerle savaşıyoruz da Allah'ın izniyle galip geliyoruz. O gün nasıl olur da sayımız çoğalacak ama mağlup olacağız, çaresiz olacağız?" diye sordu. Bunun üzerine Efendimiz, "O gün kalbinize vehn girecek." dedi. Vehn'in dünya sevgisi ve ölüm korkusu olduğunu ifade etti. Çelik, bu durumda Allah'ın cesareti kimi gönlümüze, İsrail'in korkusunu ise onların kalbine koyacağını belirtti.

Çelik, konuşmasını, Netanyahu'nun Arap liderlerine seslendiği ve onları eleştirdiği bir olayla noktaladı. Netanyahu'nun, Arap liderlerine "Saltanatlarını korumak istiyorlarsa, yerlerinde otursunlar." dediğini ve hiçbirinin itiraz etmediğini dile getirdi. Bu durumu Efendimiz'in önceden bildirdiğini ve uyarıda bulunduğunu vurguladı.

Çelik'in vurguladığı bir diğer konu, Peygamber Efendimiz ve ondan önce gelen tüm Peygamberlerin Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele etmeleriydi. Çelik, bu mücadelenin önemini vurgulayarak, dinin cihadla ayakta olduğunu ve cihadın olmadığı zamanlarda İslam ümmetinin zillet içinde olduğunu belirtti. İslam tarihine bakıldığında, cihadın önemli bir rol oynadığını ve İslam'ın yayılmasında etkili olduğunu ifade etti.

Özellikle İslam tarihinde fetihlerin, gazaların ve cihadın önemine vurgu yaptı. Çok kısa bir zaman diliminde İslam'ın dünyanın yarısına hakim olduğunu, Afrika'dan Balkanlar'a, Azerbaycan'a kadar birçok bölgede İslam'ın hüküm sürdüğünü belirtti. Fetih ve cihadın İslam devletlerini güçlendirdiğini, muzaffer kıldığını ve Allah'ın onlara güç verdiğini ifade etti.

Ancak Çelik, İslam tarihinde fetih ve cihadın önemine rağmen, bu hedeflerden sapıldığında, yani salt fetih amacı olmadığında, devletlerin birer birer yıkıldığını dile getirdi. Özellikle Haçlılarla anlaşan, onlarla iş birliği yapan ve Müslümanlara karşı Haçlılarla birleşen liderlerin rezil olduğunu ve kıyamet gününe kadar lanetleneceklerini belirtti. Bu durumun, fetih ve cihadın gerçek amacından sapmanın sonucu olduğunu vurguladı.

Çelik'in ifadelerinde öne çıkan bir başka nokta, tarihte Haçlılarla iş birliği yapanların günümüzdeki benzerlerine dikkat çekmesiydi. Bugün de saltanatları, koltukları, prenslikleri ve makamları için İsrail, Amerika ve İngiltere gibi güçlerle iş birliği yapanların olduğunu belirtti. Onların da tıpkı tarihteki iş birlikçileri gibi rezil olacağını, yıkılacağını ve mahvolacağını söyledi. Çelik, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkelerin, İsrail ile iş birliği yaparak hatta onlara uşaklık ederek Müslümanlara zarar verdiğini ve bu yolda ilerleyenlerin sonunun hüsran olacağını vurguladı.

Sözlerini, "Kabe'nin Rabbine yemin olsun yıkılacak, yok olacaksınız! Müslümanlar uyanacak, Müslümanların ayakları altında ezileceksiniz. Bu zilletten, bu ihanetten vazgeçin. Bunun hesabını ne dünyada ne de ahirette vereceksiniz." şeklinde sürdürerek, bu tür ihanet ve iş birlikçilikten vazgeçilmesi çağrısında bulundu.