CCIE'nin paylaştığı görselde, 11 Mayıs tarihinde DSDEN tarafından gönderilen bir e-postanın detayları yer alıyor. E-postada şu ifadeler bulunuyor: "Sayın yetkililer, 22 Mart'tan 21 Nisan'a kadar olan ramazan döneminde, özellikle 21 Nisan bayram gününde okul devamsızlığıyla ilgili bilgiler talep edilmektedir. Ramazan ayının devamsızlık oranına etkisi oldu mu? Eğer cevabınız evetse, bayram hariç ramazanda normal devamsızlık oranına göre bir artışın yüzdesini (örneğin yüzde 5 veya yüzde 10 gibi) belirleyebilir misiniz? 21 Nisan bayram gününde devamsızlık oranı neydi?"
E-postada, okul müdürlerinden 15 Mayıs Pazartesi saat 17.00'ye kadar ilgili taleplere yanıt vermeleri isteniyor. E-postanın altında ise DSDEN tarafından gönderildiğini belirten bir imza yer alıyor.
Ancak CCIE'nin ikinci bir paylaşımında, ilgili e-postanın gönderildiği günün ardından DSDEN Başkanı tarafından okul müdürlerine bir e-posta gönderildiği görülüyor. Bu e-postada, "öğrencilerin bayram günü gelip gelmediğine dair iletinin dikkate alınmaması gerektiği" ve özür beyanının yer aldığı belirtiliyor.
Sosyal medyada, DSDEN Başkanı'nın e-postasında söz konusu talebin dikkate alınmaması çağrısının, yazışmanın medyaya yansıması ve tepkilere yol açma endişesinden kaynaklandığı şeklinde yorumlar yapıldı.
Fransa'da 6 Ocak 1978 tarihli "Bilişim ve Özgürlük Yasası" kapsamında, kişilerin etnik ve dini aidiyetleri hakkında veri toplanması veya işlenmesi yasaklanmıştır. Bu yasayı ihlal edenler, 300 bin avro para cezası ve 5 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Ayrıca ülkedeki devlete ait ortaokul ve liselerdeki öğrenciler, mensup olduğu dinin önemli bayramlarında izin kullanabilmektedir. Bu sayede öğrenciler, dini pratiklerini yerine getirebilmek için gerekli olan zamanı ve imkanı bulabilmektedir.
Fransa'da Müslüman öğrencilerin ramazan ayında devamsızlık bilgilerinin talep edildiği iddiası, dini aidiyetlerin gizliliği ve korunmasıyla ilgili hassas bir konuyu gündeme getirmiştir. Yasalara göre, kişisel verilerin bu şekilde toplanması veya işlenmesi yasaktır ve bu durumu ihlal edenler yasal yaptırımlarla karşılaşabilir.
Söz konusu haber, sosyal medyada da geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara neden olmuştur. Bazı kullanıcılar, Müslüman öğrencilerin devamsızlık bilgilerinin talep edilmesinin ayrımcılık olduğunu ve dini özgürlüklere müdahale anlamına geldiğini ifade etmiştir.