Birleşmiş Milletler’in 80. Genel Kurulu, bu yıl adeta Gazze gündemine kilitlendi. New York’ta bir araya gelen dünya liderleri, konuşmalarında “soykırım”, “insani kriz”, “kalıcı ateşkes” gibi sert ifadeler kullanarak İsrail’in saldırılarını durdurma çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de ateşkesin derhal sağlanması ve soykırım faillerinin uluslararası hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini vurgularken; Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, soykırımı durdurmak için ülkelerin ordularını birleştirme çağrısı yaptı. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, “Gazze’de ne uluslararası hukuk kaldı ne de Batı’nın etik miti” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise “İnsafsız bir insan acıları çağına girdik, BM ilkeleri kuşatma altında” diyerek mevcut düzenin yetersizliğine dikkat çekti. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa da Gazze’deki barbarlığın durdurulması için uluslararası harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak oturumların sonunda ne bağlayıcı bir karar ne de somut bir müdahale planı ortaya kondu. Liderlerin net açıklamaları toplumlarda umut yaratsa da geriye sadece alkış sesleri kaldı. Gazze’deki yıkım, açlık ve soykırım sürerken, uluslararası toplum bir kez daha sınıfta kaldı.
BM’nin etkisizliğinin en önemli nedenlerinden biri olarak, Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin açıkça İsrail yanlısı tutumu ve veto mekanizması gösteriliyor. ABD, Fransa ve İngiltere gibi daimi üyelerin siyonist politikaları desteklemesi, Gazze’ye yönelik herhangi bir koruma kararının hayata geçirilmesini daha en başında engelliyor. Böylece uluslararası hukuk ve insani değerler, büyük güçlerin siyasi çıkarlarının gölgesinde ikinci plana itiliyor.
Sonuçta iki yıldır süren vahşi soykırımın ardından yüzbinlerce insanın öldüğü, neredeyse tüm altyapının yok olduğu ve Gazze’nin yaşanmaz hale geldiği bir tabloda BM’nin pasif kalması, uluslararası sistemin çöküşünü bir kez daha gözler önüne serdi. Gazze halkı yine yalnız bırakıldı, insanlık vicdanı bir kez daha derinden yaralandı.