Faydalı Bilgiler

“Namazı dosdoğru kılın!” Ankebût suresi 45. ayet Müslümanları namaz ile ilgili hangi hususta uyarıyor?

Kur'ân-ı Kerîm'in emriyle namaz, sadece bedenin değil, ruhun da yönlendirilmesi için bir fırsat sunar. Bu yazıda, namazın köklerine inerek, dosdoğru kılınan namazın içsel zenginliğini ve kişinin hayatına olan etkisini keşfedin

Abone Ol

Namazın Kur’ân-ı Kerîm'de Cenâb-ı Hakk’ın beyan buyurduğu emirler “Namaz kılın!” şeklinde değil; “Namazı dosdoğru kılın!” şeklindedir.

Çünkü dosdoğru kılınan namaz, mü’mini nefsânî temâyüllerin girdabına düşmekten kurtaran, vecd hâlini yaşatan, çok fazîletli bir ibadettir.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“…Namazı da dosdoğru kıl! Gerçekten namaz, fahşâdan (yani çirkinlik, edepsizlik, fuhşiyyat) ve münkerden (yani aklın ve dînin beğenmeyeceği uygunsuzluk ve günahlardan) men eder…” (el-Ankebût, 45)

Namazın kötülüklerden alıkoyması, hem namazdan evvel, hem namaz esnâsında, hem de namazdan sonrasını ihtivâ eder. Eğer namaz kılan kimsede böyle bir muhafaza görülmüyorsa, o gerçek mânâda musallî değildir. Böylelerinin namazları hakkında Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:

“Kim bir namaz kılar da, o namaz kendisini açık ve gizli kötülüklerden alıkoymazsa, ancak Allâh’a karşı uzaklığını artırmış olur.” (Taberânî, el-Muʻcemu’l-Kebîr, XI, 54)

Bu sebeple namazda dikkat edilmesi gereken en ehemmiyetli husus, hiç şüphesiz huşû hâlidir.