Faydalı Bilgiler

Kuşlara Hastane, Yetimlere Çeyiz: Osmanlı’nın Sıra Dışı Vakıfları

Osmanlı toplumunun en ayırt edici özelliklerinden biri, “vakıf medeniyeti”dir. Yalnızca cami, medrese ve imaretlerle değil; yetim kızlara çeyiz hazırlayan, kuşları tedavi ettiren, yolculara ücretsiz ayakkabı veren vakıflarla da şekillenen bu sistem, asırlardır “iyilikle örülü bir ağ” gibi toplumu ayakta tuttu.

Abone Ol

Osmanlı’da Vakıf Neden Kuruldu?

Osmanlı’da vakıflar, güçlü bir âhiret inancının ve “sadaka-i câriye” bırakma arzusunun bir tezahürüydü. İnsanlar, mallarını Allah yolunda ebedî bir hayra dönüştürmek için vakfederlerdi. Böylece hem kendileri için sevap kazanır hem de toplumun ihtiyaçlarını karşılamış olurlardı.

Vakıfların Özellikleri ve Sağladığı Faydalar

Sosyal Dayanışma: Fakir-zengin ayrımı yapılmadan herkes vakıflardan faydalanırdı.

Misafirperverlik: Kervansaray ve imaretlerde yolcular üç gün ücretsiz konaklar, yemek yer, ihtiyaçları giderilirdi.

Merhamet Boyutu: Yetim kızlara çeyiz, yaralı kuşlara tedavi, hizmetçilerin kırdığı eşyaların tazmini gibi çok özel alanlara kadar vakıf hizmetleri uzanırdı.

Şehirleşme ve Mimari: Camiler, medreseler, çeşmeler, şifahaneler, hamamlar hep vakıf gelirleriyle inşa edilip yaşatıldı.

Bir İngiliz raporuna göre, 19. yüzyılın sonlarında Doğu Anadolu’da kıtlık yaşanmasına rağmen “açlık” olmamıştı. Sebep: Vakıflar sayesinde herkes birbirini gözetiyor, paylaşım ruhu toplumu ayakta tutuyordu.

Osmanlı’da İlginç Vakıf Örnekleri

Yetim kızlara çeyiz hazırlayan vakıflar

Kuşları tedavi eden vakıflar

Hizmetçilerin kırdığı eşyaları tazmin eden vakıflar

Hacıların susuz kalmaması için Şam’dan Arafat’a su taşıtan vakıflar

Misafirhane ve Ahilik Kültürü

Evliyâ Çelebi, Sokullu Mehmed Paşa Vakfiyesi’nde gece gelen misafire mutlaka yemek ikram edildiğini, sabah da hayır duayla uğurlandığını kaydeder. İbn Battûta ise Anadolu’daki ahî dervişlerinin, misafiri ağırlayabilmek için adeta çekiştiğini aktarır.

Kadınların Vakıf Hizmetleri

Osmanlı’da 26.000’den fazla vakıf kayda geçmiştir. Bunların 1.400’den fazlası hanımlar tarafından kurulmuştur. Vâlide Sultanlar, camiler, şifâhâneler, medreseler, çeşmeler yaptırarak vakıf medeniyetinde büyük rol üstlenmişlerdir.

Kültüre ve Mimarîye Katkısı

Leonardo da Vinci, 2. Bayezid’e İstanbul’un cami projelerini yapmayı teklif ettiğinde, Sultan bunu reddetti. Gerekçe: “Kilise mimarisi hâkim olur, bizim şahsiyetimiz kaybolur.” Bu vizyon sayesinde Osmanlı, kendi üslubunu koruyarak Süleymaniye ve benzeri abidevî eserler ortaya koydu.