Orta Doğu’da tansiyonu daha da yükseltecek bir gelişme yaşandı. İran Parlamentosu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile yapılan işbirliğinin askıya alınmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Ancak bu adımın hayata geçmesi için son sözü, ülkenin Yüksek Milli Güvenlik Kurulu söyleyecek.
Kararın, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği son saldırılar sonrasında gelmesi dikkat çekti. İran, özellikle Batılı ülkelerin yaptırım politikalarına ve çifte standartlarına tepki gösteriyor.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu:
“İran nükleer programından vazgeçmeyecek. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) uyduk ama bu anlaşma bizi korumadı. Artık nükleer tesislerimizi koruma yöntemlerimizi gözden geçirmeliyiz. Avrupa ile nihai bir anlaşmaya varılamıyor çünkü onların yaptırımları kaldırma yetkisi yok.”
İran’ın UAEA ile ilişkilerini askıya alması, uluslararası denetim mekanizmalarının zayıflaması ve şeffaflığın ortadan kalkması anlamına geliyor. Bu durum, Batı’nın ve özellikle ABD’nin İran’ın nükleer programına karşı duyduğu güvenlik kaygılarını daha da artırabilir.
ABD Saldırılarının Etkisi Sınırlı Kaldı
Öte yandan, ABD istihbarat birimlerince hazırlanan son rapora göre, hafta sonu gerçekleştirilen ABD saldırıları, İran’ın üç nükleer tesisine zarar verse de nükleer programın temel yapısını yok etmedi. Saldırıların, İran’ın programını sadece birkaç ay geriye attığı belirtildi.
Bu gelişmelerin ardından İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini hızlandırabileceği tahmin ediliyor. İran’ın alacağı bir sonraki adım ve Yüksek Milli Güvenlik Kurulu’nun kararı, bölgedeki dengeleri yakından ilgilendirecek nitelikte.
Uluslararası toplum ise bölgedeki gerilimin tırmanmasından endişeli. Gözler şimdi, İran’ın UAEA ile ilişkilerini tamamen koparıp koparmayacağına ve buna karşılık ABD ile müttefiklerinin nasıl bir strateji geliştireceğine çevrildi.