Dünya Müslümanları tarafından 1979 yılından beri Ramazan ayının son cuma günü, "Dünya Kudüs Günü" olarak idrak ediliyor. Bugünde düzenlenen çeşitlik etkinlik ve programlarla "Kudüs" ile ilgili farkındalık oluşturularak, Kudüs'ün Müslümanlar için önemine dikkat çekiliyor.

Peygamber Sevdalıları Vakfı ile Özgür Kudüs Platformu tarafından Ankara Melike Hatun Camii'nde teravih namazı çıkışı "Dünya Kudüs Günü" nedeniyle düzenlenen basın açıklamasına; HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç, STK temsilcileri ve çok sayıda Kudüs sevdalısı katıldı.

Dövizlerin açıldığı basın açıklaması sırasında katılımcılar sık sık tekbir getirerek sloganlar attı.

Ayhan İnan'ın sunumuyla başlayan basın açıklamasında HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç, bir konuşma yaptı.

"30 binden fazla kardeşimiz Gazze'de katledildi"

Gazze'de, Filistin'de Müslüman kardeşlerimizin kanının akmaya devam ettiğini belirten Dinç, "30 binden fazla kardeşimiz Gazze'de katledildi. Katledilenlerin 15 binden fazlası çocuk. Kadın, çocuk ve sivil demeden işgalciler kardeşlerimizi katlediyor. 15 bin çocuk diyorum, 15 bin can, bu rakam değil, bahsettiğimiz can, hani kıyamadığımız çocuklarımız var ya onlar gibi çocuklar. Evet, bu ses, bu meydan, basın açıklaması çok önemlidir. Bu sorumluluk sadece Peygamber Sevdalıların sorumluluğu değildir. Sesimin ulaştığı herkes bundan mesuldür." dedi.

"Bugün Gazze'de ayaklara diken batmıyor masumların başlarına bombalar yağıyor"

Her saatte her dakikada hatta her saniyede Filistinli masum çocukların katledildiğini hatırlatan Dinç, "Belki biz sesimizi yükseltmediğimizden dolayı o masum çocuklar katlediliyor. Bundan dolayı bu meydanda olanlar evlerinde oturanlar, sesimizin basın mensuplarıyla ulaştığı herkes bundan mesuldür. Meydanları terk edemeyiz. Bu çocukların ve sivillerin masum şekilde katledilmesine asla rıza gösteremeyiz. Bu sadece Müslümanların üzerinde bir mesuliyet değildir. İnsan olan herkesin üzerinde bir mesuliyettir. Kaldı ki biz Müslümanız ve 'Allah'a iman ettik' diyoruz. 'Yerin ve göğün sahibi Allah Teâlâ'dan başka ilah tanımıyoruz' diyoruz. Müminler bir vücudun azaları gibidirler. Herhangi bir yerde binlerce kilometre uzaklıkta da olsun bir müminin ayağına diken battığı zaman hepimizin yüreğinde o acıyı hissetmemiz gerekiyordu. Bugün Gazze'de ayaklara diken batmıyor. Bugün masumların, sivillerin, kadınların ve çocukların başlarına bombalar yağıyor." ifadelerine yer verdi.

"İşgalcilerle ticarete hiçbir şekilde rıza gösteremeyiz"

İşgalciler tarafından soykırım ve insanlık suçu işlendiğin anımsatan Dinç, "Evet, mikrofonu aldığım zaman şöyle bir konuşma yapmayı çok isterdim. 'Memleketim ve ülkemle gurur duyuyorum' demek isterdim. 'Bizler onlarla ticari ilişkilerimizi kestik. Bizler onlara sebze göndermiyoruz. Bizler onlara yakıt göndermiyoruz. Bizler onlara demir çelik göndermiyoruz' deyip gurur duymak isterdim. Ama gelin görün ki kardeşlerim öz memleketimizden, bu topraklardan onlara yaş sebze gönderiliyor. Yakıt gönderiliyor. Demir ve çelik onlara gönderiliyor. Belki bunlar o kardeşlerimizin üzerine bomba olarak yağıyor. Bunlar bizzat siyonist terör şebekesi israile gönderiliyor. Buna hiçbir şekilde rıza gösteremeyiz." şeklinde belirtti.

"Siyonistlerle ticaret cehennemden ateş almak gibidir"

Filistinlilerin, Gazzelilerin ve Kudüslülerin dedelerinin zamanında memleketimizi yüz üstü bırakmadıklarını dile hatırlatan Dinç, devamında şunları aktardı:

"Ta binlerce kilometre uzaklıktan bu topraklara geldiler. Çanakkale'ye geldiler. Bizimle omuz omuza savaştılar. Düşmana karşı bizimle aynı safta savaşıp canlarını verip şehit oldular. Bize asla ihanet etmediler. Bugün bize düşen de o kardeşlerimize destek olmaktır. Bugün bize düşen siyonistlerin mallarını boykot etmektir. Siyonistlerle ticaret cehennemden ateş almak gibidir. Asla ama asla siyonistlere hiçbir şekilde ticaret yapılmamalıdır. Birileri bizi bu zulme alıştırmaya çalışıyor asla ama asla o masum çocukların ve kadınların katledilmesine açlıktan kırılmasına razı olamayız, anlaşamayız."

"Elimizden gelen boykotsa asla ama asla bundan taviz vermeyelim"

Dinç, "Filistin'de bir avuç Müslüman İbrahim aleyhisselamın baltasını almış siyonist putunu yerle yeksan etmek için mücadele ediyor. Ama sadece onlarla bu siyonist putu kırılmaz, hepimizin onlara destek olmamız gerekiyor. Kardeşlerim, sadece izleyerek ve sadece dua ederek de bu iş olmaz, hepimize mesuliyetler düşüyor. Hepimize görevler düşüyor. Kardeşlerim elimizden gelen boykotsa asla ama asla bundan taviz vermeyelim. Siyonist işgalcilerin mallarını almayalım. Maddi destek, elimizden ne geliyorsa Filistinli kardeşlerimize desteklerimizi sunmaya devam edelim. Filistin ve Kudüs'le ilgili nerede bir basın açıklaması olduysa biz de o basın açıklamalarında yer alalım. Bu mazlumların yalnız olmadığını her yerde her platformda göstermeye devam edelim. Vallahi yoksa Allah katında da tarih karşısında da bu zulüm, vahşet ve katliamın hesabını veremeyiz. Allah sizden razı olsun. Rabbim gecemizi mübarek eylesin. Kadir Gecemi'zi Filistin'in özgürlüğüne ve belki de en önemlisi bizi saran, savuran vehm hastalığından kurtarsın. Dünya sevgisinden bizi kurtarsın. Ölüm korkusuyla hayatını sürdüren tüm insanlığı bu zilletten kurtarsın." diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Yapılan konuşmanın ardından Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Özgür Kudüs Platformu adına basın açıklamasını Mustafa Karakaş, okudu.

"Kudüs; Arap'ın fethi, Kürd'ün rotası ve Türk'ün sancısıdır"

Bugün Dünya Kudüs Günü, bugün günlerden Kudüs diyerek basın açıklamasını okuyan Karakaş, "Ümmet evlatlarının elleri Kudüs ve Gazze için duada… Yükselen haykırışlar Kudüs ve Gazze için! Gün; Kudüs ve Gazze için fedakârlık yapma, Kudüs ve Gazze davasını omuzlama, Kudüs ve Gazze için feda olma günüdür! Ümmetin özgürlük ve izzeti Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın özgürlük ve izzetine bağlıdır çünkü… Kudüs, Peygamberimiz Hazreti Muhammed (Aleyhisselatu Ve's-selam)’in şanı yüce Allah’ın emriyle 'sırr-ı kâinat ve sırr-ı hakikatin' bazı ayetlerinin gösterilmek üzere 'bir gece Mescid-i Harâm’dan çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksa’ya' götürülmesiyle İsra olayının ve miraca çıkışın yaşandığı muhterem bir diyar-ı İslam’dır. Kudüs, yeryüzü müminlerinin imanın şartlarından olan nice peygamberin Allah’a davet çağrılarının yankılandığı şehirdir. Kudüs; Müslümanım diyenler için ırksal, mezhepsel, grupsal tüm aidiyetlerin üzerinde insani ve kesinlikle imani bir aidiyet taşır. Kudüs, Arap olan Hazreti Ömer’in fethi, Kürd olan Selahaddin-i Eyyûbi’nin rotası ve hürriyete kavuşturması, Türk olan Abdülhamid’in siyonistlere karşı yürek yangını ve sancısıdır." dedi.

"7 Ekim sonrası başlattığı soykırımla siyonizm, zehirli bir hançer olduğunu ispatlamıştır"

Açıklamanın devamında Karakaş, "Siyonist israil; küresel siyonist çete ABD, İngiltere, Sovyet Rusya ve BM üzerinden ortaya çıkarıldığından beridir, Kudüs ve Filistin genelinde büyük acılara, zulümlere imza atmış çağın Firavunu ve Nemrududur. Soykırımcı israilin yaşattığı zulümlere, yaptığı katliamlar ve sürgünlere, namus-u ekber’e karşı saldırılarına, namus-u mahreme hücumlarına, tüm insani ve İslami değerlere tecavüzlerine, işgal edilmiş Filistin topraklarına karşılık verilen mücadele örneklerinden 7 Ekim sonrası başlattığı soykırım ve canlı yayınlarda sergilenen mezalim, siyonizmin ve israilin insanlık ailesi içinde nasıl habis bir ur ve zehirli bir hançer olduğunu bir daha ispatlamıştır. Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Yüce Allah’ın rahmeti, inayeti Gazze ve Kudüs’ün üzerinde olsun. Gazze Müslüman halkı, dünyanın tüm zihin dünyasını yerle bir eden bir inanç, teslimiyet, samimiyet ortaya koydu. Onları bilen herkes hayranlık içindedir. Görünen dünyaları harap olmuşsa da ebedi yurdu kazanmaları büyük bir kurtuluş değil midir?" şeklinde belirtti.

"Kudüs ve Gazze İslam devletlerinin öncelikli gündemi olmalıdır"

İslam devletlerinin terör şebekesine ciddi ekonomik ve siyasi yaptırım uygulaması gerektiği vurgulanan açıklamanın devamında Karakaş, şunları aktardı:

"Tüm dünyanın tanıklığında, sözde çağdaş-barbar emperyal devletleri de yanına alan siyonist israilin Gazze’de sergilediği vahşet ve soykırımlar karşısında insanlığını, vicdanını yitirmemiş olanlar ile iman ehlinden halis olanlar ve amasız tepki gösterenler dışında herkes ve tüm devletler; ilahi adalet terazisinde kaybetmiştir ve doğal olarak bu cürümlerde pay sahibidirler. Hal böyleyken insanlığın yerle bir edildiği, soykırımların canlı yayımlandığı biçare Gazze’deki vahamet karşısında her devlete, kişi, kurum ve STK’lara; mevcudiyeti, imkân ve kabiliyetleri kapsamında iş ve sorumluluk düşmektedir. Müslümanların resmi-sivil tüm unsurları ekonomik, askeri ve manevi olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalı, Kudüs ve Gazze İslam devletlerinin öncelikli gündemi olmalıdır. Terör şebekesine ciddi ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulanmalı, siyonistlere hiçbir mazeret olmaksızın mal sevkiyatı bir an önce durdurulmalı, Gazze için acil insani yardım girişimleri devreye girmelidir. İslam Dünyasını, işgal altında olan ilk kıblesi için bütün ayrılıklarını bir kenara bırakmaya, Filistin’e sahip çıkmaya ve kardeşlerinin yanında durmaya davet ediyoruz."

"Ey İnsanlar! Yiyip içtiklerinize, alıp harcadıklarınıza dikkat edin"

Müslümanlara yapılması gerekenlerle ilgili çağrıda bulunan Karakaş, "Bizlerin, ferd-î vahit veya STK’lar olarak bu bağlamda yapmamız ve süreklilik kazandırmamız gereken hususlar; israilin kanlı tarihini bilmek, Kudüs’ün ve Filistin’in tarihini idrak etmek, Selâhaddin örneğindeki gibi İslam’ın fethini ve dirilişini çağa taşımak, düşmanın senaryo ve operasyonlarının bilincinde olmak, bireysel ve kitlesel bilinçlenmeyi artırmak, farkındalığı çoğaltmak, boykot ile düşmanı yerle bir edecek psikolojik ve ekonomik harpte aktif olmaktır. Ey insanlık onuruna sahip olanlar, ey iman ettim diyenler! Basın organlarınızda Gazze’ye yer verin. Çeşitli platformlarda, konuşmalarda Gazze’yi dillendirin. Ey Hayırseverler, yardım kuruluşları listeniz, Gazze’siz olmasın! Ey İnsanlar! Yiyip içtiklerinize, alıp harcadıklarınıza dikkat edin; haram olan sadece domuz eti değildir, domuzların ürettikleri de haramdır. En büyük maddi vazifeleriniz, boykot etmek ve kardeşlerinize yardım etmektir bunu iyice bilmelisiniz! Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak; Filistin’i, Başkenti Kudüs olan, Doğusu ve Batısıyla bölünmez bir bütün ve İslam’ın mukaddes toprakları olarak görüyoruz. Canımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı da yapmaya hazırız." dedi.

"Tüm Müslümanların Kudüs Günü’nü ve Kadir Gecesini tebrik ediyoruz"

"Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm mücahitlere selam olsun!" diyen Karakaş, "Filistin halkına selam olsun! Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen İzzeddin El-Kassam, İslami Cihad ve adını saymadığımız tüm direniş hattına selam olsun! Bu vesileyle tüm Müslümanların Kudüs Günü’nü ve Kadir Gecesini tebrik ediyor, en kısa zamanda bu günlerin Özgür Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da kutlanmasını Yüce Rabbimizden diliyor, bu dava uğrunda mücadele eden ve bedel ödeyen tüm kardeşlerimizi minnetle yâd ediyoruz. Rabbimiz, bizleri de bu yüce dava uğrunda mücadele eden şerefli kullarından eylesin. (Âmin)" diyerek açıklamasına son verdi.

Basın açıklamasının ardından İlahiyatçı Muhammed Ölmez'in yaptığı dua ile program nihayete erdi. (İLKHA)