Faydalı Bilgiler

Harama Bakış: Kalbe İmanın Lezzetini Getiren Engel

Gözlerimizle harama bakmak, şeytanın sinsi tuzaklarından biridir. Allah korkusuyla bu günahlardan sakınan kullar, kalplerinde iman tadını hissederler. Peygamber Efendimiz’in öğütleri, iffet ve takvanın önemini her zamankinden daha fazla hatırlatıyor.

Abone Ol

Harama bakış, insan kalbini ve ruhunu zehirleyen şeytanın oklarından biridir. İslam, kalbin ve gözün temizliğine büyük önem verir; çünkü gözler gönlün aynasıdır. Bu nedenle Allah Teâlâ, haram bakışlardan sakınanlara kalplerinde lezzetli bir iman nimeti bahşeder.

Şeyh Sâdî Hazretleri’nin veciz sözü, iffet ve haysiyetin sınırlarını netleştirir:

“Eğer namusuma halel gelmesin diyorsan, başkasının namusuna yan gözle bakma!”

Bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yanına yeni Müslüman olmuş genç bir adam, zinâya izin verilmesini istemişti. Peygamber Efendimiz, ona önce ailesini ve akrabalarının kadınlarını düşünüp düşünmediğini sordu. Genç, bu talebin kendi yakınları için kabul edilemez olduğunu ifade edince, Efendimiz; başkalarının da benzer bir şeyi istemeyeceğini hatırlattı ve ardından ona;

“Allah’ım, onun günahlarını affet, kalbini temizle ve iffetini muhafaza eyle!” duasını yaptı. Bu duanın ardından genç, haramdan tamamen uzak durdu.

İslam ahlakının temel prensiplerinden biri, karşılıklı saygı ve iffet üzerine kuruludur. Bir Arap atasözü der ki:

“مَنْ دَقَّ دُقَّ” (Yaptığının karşılığını bulur.)

Bu, insanlara karşı nasıl davranmak istiyorsak, onlara da aynı şekilde muamele etmemiz gerektiğini vurgular.

Peygamber Efendimiz, iffet konusunda şu önemli öğüdü vermiştir:

“Siz yabancı (nâmahrem) kadınlara karşı iffetli olun ki, sizin kadınlarınız da iffetli olsunlar.”

Günümüzde, tesettür hassasiyetinin zayıfladığı, açılıp saçılmanın, nefsani arzulara hitap eden ekranların, sosyal medyanın kötü etkilerinin arttığı bir çağda, gözü ve gönlü haramlardan korumak her zamankinden daha büyük bir titizlik ister.

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-’a Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Ey Ali, âniden bir haramı gördüğünde dönüp tekrar bakma! İlk bakış bağışlanır, ancak ikinci bakış günahtır.”

Bu, harama karşı iradeli duruşun önemini ortaya koyar. İrâdî olarak harama bakmaya devam etmek, kalbin ve ruhun temizliğine zarar verir.

Misal vermek gerekirse, bir yolda yayalar araba geçerken dikkatle araçları izlerler ama plakalarını okumaya uğraşmazlar; bu gereksiz dikkat ve bakışı derinleştirmenin sakıncalı olduğunu gösterir. Biz de haram cazibelerine karşı takva zırhı kuşanmalı, gözüme ilişen haramlardan hemen yüz çevirmeliyiz.

Bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Harama bakış, iblisin zehirli oklarından bir oktur. Her kim Allah korkusu sebebiyle onu terk ederse, Yüce Allah ona kalbinde tadını hissedeceği bir iman (lezzeti) verir.”

Bu uyarılar ve dualar, bizlere her an haramdan sakınmanın sadece kalbimize huzur ve lezzet vermekle kalmayıp, Allah’ın rızasını kazanmanın da kapısını araladığını gösterir.

Rabbimizden, hislerimizi, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı daima rızasına uygun kılmasını niyaz ederiz. Hakk’ın rızası doğrultusunda yaşayıp, O’nun razı olduğu salih kullar arasında olmayı nasip eylesin. Âmîn.