Gece vakitleri, Allah’a yakınlaşma bakımından diğer vakitlerden daha fazîletli midir? Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) gece hayatı nasıldı? Gece ibâdetinin örnekleri nelerdir?
Gecenin Derûnunda Cenâb-ı Hak ile Beraber Olmak
Gecenin huzur dolu vakitlerinde Cenâb-ı Hak ile baş başa kalmak, kul için tarif edilemez bir mutluluk kaynağıdır. Kur'an-ı Kerim’de buyrulur:
“(O müttakîler, geceleri namaz kılmak ve istiğfâr etmek için) yanlarını (tatlı) yataklarından ayırırlar. Rab’lerinin azâbından korkarak ve rahmetini umarak duâ ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da hayır yollarına infâk ederler.” (es-Secde, 16)
Geceye mahsus olan sırlar, hikmetler ve feyizler, kişinin kalbî seviyesine göre ayan olur. İlahî ikramların ve vahyin inişi gibi önemli olayların gecede vukû bulması, gecenin önemini artırmaktadır.
Peygamber Efendimiz’in Gece İbâdeti
Cenâb-ı Hak, Habîb-i Ekrem’ine, gecelerin feyizli ikliminden istifâde etmesi için şöyle emretmiştir:
“Gecenin bir kısmında da sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere Kur’ân oku, teheccüd namazı kıl! Umulur ki Rabbin Sen’i Makâm-ı Mahmûd’a eriştirir.” (el-İsrâ, 79)
Bu emr-i ilâhîden sonra Allah Rasûlü (s.a.v.), gecelerin bereketli anlarında namaz kılmayı, istiğfarda bulunmayı, Kur’ân okumayı ve dua etmeyi hiç terk etmemiştir. Hastalandığında bile teheccüd namazından geri kalmamış, oturarak da olsa ibadetine devam etmiştir (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18/1307).
Hazret-i Âişe (r.a.) şöyle der:
“Rasûlullâh (s.a.v.), ne Ramazan’da ne de başka zamanda gece on bir rekâttan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekât kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılamazdı. Sonra dört rekât daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sormayın. Sonra üç rekât daha kılardı. Bir defasında ben: ‘Yâ Rasûlâllah! Vitri kılmadan mı uyuyorsunuz?’ diye sordum. ‘Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz.’ buyurdu” (Buhârî, Teheccüd 16, Terâvih 1; Müslim, Müsâfirîn 125).
Gece İbâdetinin Önemi
Gece ibâdeti, Rabbine derin muhabbet besleyen müminler için büyük bir ganimettir. Gece vakitlerinde yapılan ibadetler, kişinin Allah’a olan bağlılığını ve sevgisini gösterir. Bu nedenle, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ümmetine gece ibadetini tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o, sizden önceki sâlih kimselerin âdetidir. Yine o; Rabbiniz’e yakınlıktır, kötülüklere kefârettir (onların örtülmesine vesîle olur) ve günahlardan alıkoyar” (Tirmizî, Deavât, 101/3549).
Gece yapılan ibadetler, kulun Rabbine duyduğu hâlisane muhabbet ve tâzîmin bir ifadesidir. Geceden nasip alabilmek, istiğfâr ile başlar; tevhîd, salevât-ı şerîfe ve zikrin rûhâniyetine bürünmekle devam eder. Zira gece yapılan zikirler, kalbin ihyâsı bakımından bulunmaz bir fırsattır.
Teheccüd Namazının Fazîleti
İbn-i Ömer (r.a.)’ın anlattığı bir hadiseye göre, teheccüd namazı insanı cehennem azâbından uzaklaştırır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), teheccüd namazının önemini vurgulayarak şöyle buyurmuştur:
“Abdullâh ne güzel ve ne iyi bir adamdır! Bir de geceleyin namaz kılmış olsaydı!..” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî, 19).
Gece ibadetine kalkmak, kulun Allah’a olan yakınlığını gösterir ve bu ibadet, kişiye maddî ve mânevî bir kuvvet, dirâyet ve heybet bahşeder.
Gece ibâdetine verilen önem, gönüllerdeki aşk ve muhabbet-i ilâhînin şiddeti nispetindedir. Geceyi ibadetle geçirenler, o büyük lûtuflarla dolu zamanı en iyi şekilde değerlendirirler ve bu sayede, gündüzlerini de mâsiyetten sakınarak geçirme fırsatı bulurlar. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ve salih kişilerin örnek hayatları, gece ibadetinin önemini ve bu ibadetin insan hayatındaki etkilerini en güzel şekilde ortaya koymaktadır.