19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, gençliğin değerini hatırlamak ve doğru istikameti yeniden gözden geçirmek için önemli bir fırsat sunuyor. Bu anlamlı günde, Bediüzzaman Said Nursî’nin gençlere yönelik uyarıları bir kez daha dikkate değer hâle geliyor.
Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nın pek çok yerinde gençliği ele almış, gençlerin karşı karşıya olduğu heves ve tuzaklara dikkat çekmişti. Gençliğin mutlaka geçici olduğunu vurgulayan Nursî, eğer bu kıymetli dönem meşrû dairede değerlendirilmeyip sefahatle harcanırsa, hem dünyada hem kabirde hem de ahirette pişmanlıkla sonuçlanacağına işaret ediyor.
Ona göre, imansız bir hayat sadece anlık bir zevk sunsa da, uzun vadede yüzlerce elem ve keder getirir. Hayvanlar, geçmiş ya da gelecek hakkında düşünmezken, insan aklı sayesinde hem geçmişin pişmanlıklarını hem de geleceğin endişelerini hisseder. Bu da iman olmadan hayatı çekilmez hâle getirir. Oysa iman, hem geçmişi hem geleceği aydınlatır, hayatı anlamlı ve huzurlu kılar.
Bediüzzaman gençlere şu çarpıcı temsille sesleniyor: Zehirli bal gibi görünen sefih yaşantılar, ölüm darağacına çıkan bir yolu temsil eder. Oysa iman ve kulluk, saadet-i ebediyenin biletidir. Gençlik, bu kıymetli bileti kazanmak için bir fırsattır.
Gençliğin yanlış kullanımıyla hapishaneler, hastaneler ve meyhanelerle sonuçlanan hayatlar hakkında uyarıda bulunan Bediüzzaman, “Eğer gençliğinizin kıymetini bilmezseniz, hem dünyada hem berzahta hem ahirette acı sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız,” diyor.
Ayrıca Batı taklitçiliği konusunda da gençleri ikaz eden Said Nursî, Avrupa’nın sefih yaşantısını örnek almanın hem şahsî ahlakı hem de millî kimliği zedeleyeceğini belirtiyor.
Son olarak gençlere düşen, imanla hayat bulmak, gençliği Allah yolunda değerlendirmek ve geçmiş nesillerin tecrübelerinden ders alarak pişmanlığa düşmeden ebedî gençliğe talip olmaktır. Çünkü Bediüzzaman’ın dediği gibi:
“Gençlik gider, eğer kötüye kullanılmışsa sadece pişmanlık kalır.”