ABD’de son yayımlanan kapsamlı bir araştırma, ülkede kendini transgender olarak tanımlayan kişi sayısının 2,8 milyonu aştığını ortaya koydu. Bu rakamın 724 bini ise 13-17 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Araştırma, ABD’nin tüm eyaletlerini kapsayan en geniş ölçekli veri analizine dayanıyor.
Araştırmanın başlıca bulguları şöyle:
-
ABD nüfusunun %1’i (13 yaş üstü) kendini trans olarak tanımlıyor.
-
18-24 yaş arası genç yetişkinlerde oran %2,72 iken, 35-64 yaş arasında %0,42, 65 yaş üstünde ise %0,26’ya düşüyor.
-
2,1 milyon yetişkin trans bireyin %32,7’si kadın, %34,2’si erkek, %33,1’i ise non-binary (ikili cinsiyet sistemine uymayan) olarak tanımlanıyor.
Uzmanlar, gençler arasında trans bireylerin oranının bu kadar hızlı artmasının biyolojik veya psikolojik nedenlerden ziyade kültürel ve ideolojik etkilemlerle bağlantılı olduğunu vurguluyor. Eğitim kurumları, medya ve dijital platformlar üzerinden normalleştirilen bu eğilim, kimlik karmaşasını artırırken aile yapısını ve toplumun ahlaki kodlarını da etkiliyor.
Araştırma, yalnızca ABD ile sınırlı kalmayan bu dönüşümün küresel ölçekte yürütülen bir sosyal mühendislik sürecinin parçası olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, çocuklar ve gençler arasında kimlik bunalımı, biyolojik gerçeklikten koparma ve parçalanmış aile yapısının toplumsal riskler yarattığına dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, genç nesillerin kimlik algısındaki hızlı değişim ve trans sayısındaki artış, sadece bireysel bir tercih değil, sistematik bir kültürel ve ideolojik yönlendirmenin sonucu olarak değerlendiriliyor.