Güncel

Yâ Rabbi! Seni Nerede Arayayım?” – Kalbi Kırıkların Yanında Allah’ı Bulmak

Mûsâ Aleyhisselâm’ın Allah’a yönelttiği derin soruya gelen cevap, ilâhî yakınlığın sırrını açığa çıkarıyor: “Beni kalbi kırıkların yanında ara.” Bir müminin Cenâb-ı Hakk’a yaklaşma yolu, gönül yaralarını sarmaktan geçiyor.

Abone Ol

İnsanoğlu zaman zaman içsel arayışlara girer; kimi ilmiyle, kimi ibadetiyle Rabbine yaklaşmak ister. Ancak Mûsâ Aleyhisselâm’ın Allah’a yönelttiği şu niyaz, bu arayışa çok derin bir bakış sunar:

“Yâ Rabbi! Seni nerede arayayım?”

Cenâb-ı Hak’tan gelen cevap ise, ilâhî hakikatin özüdür:

“Beni, kalbi kırıkların yanında ara.” (Ebû Nuaym, Hilye, II, 364)

Bu cevap, Allah’a yakınlığın sadece namazda, oruçta değil; gönlü kırılmış, çaresiz ve muhtaç insanların yanında bulunmakla da mümkün olduğunu gösteriyor. Merhamet, şefkat ve yardımseverlik; Rabbimizin hoşnutluğuna açılan en geniş kapılardır.

Mâtemlerin civarında dolaşmak, gözyaşını silmek, gariplerin ve mazlumların elinden tutmak… İşte bu hal üzere olanlar, kalplerin fatihleri olur. Çünkü:

“Fetihlerin en büyüğü, kalplerin fethidir.”

Allah’a ulaşmak isteyenler için kırık gönüller, birer ilâhî davet mektubudur. Kalbini bir rahmet dergâhı kılan, gönüllerde yer bulan kullara ne mutlu!

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları