İslam tarihinde hafızayı güçlendirmek, unutkanlıktan kurtulmak ve özellikle Kur’an’ı kalpte sabit kılmak isteyen müminler için aktarılmış özel bir dua bulunmaktadır. Bu dua, sahabeden Abdullah ibn Abbas’ın (r.a.) rivayetiyle bizlere ulaşmış ve Hz. Ali’nin (r.a.) yaşadığı bir tecrübe üzerinden nakledilmiştir.
Hz. Ali (r.a.), bir gün Resûlullah’ın (s.a.v.) huzuruna gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Kur’an âyetlerini göğsümde tutamıyorum, öğrendiklerim unutulup gidiyor. Kendimde onu hıfzetme gücünü bulamıyorum.” diyerek durumunu arz etmiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ona, Allah’ın kendisine faydalı kılacağı ve öğretenin de öğrettiklerinde fayda göreceği bir dua talim etmiştir.
Resûlullah (s.a.v.), Hz. Ali’ye özellikle Cuma gecesi kalkıp gece namazı kılmasını tavsiye etmiş, bunun mümkün olmaması hâlinde gecenin ortasında ya da ilk vaktinde kalkmasını söylemiştir. Dört rekât olarak kılınacak bu namazda, her rekâtta Fâtiha Sûresi ile birlikte belirli sûreler okunmuştur:
-
-
rekâtta: Fâtiha ve Yâsîn Sûresi,
-
-
-
rekâtta: Fâtiha ve Duhân Sûresi,
-
-
-
rekâtta: Fâtiha ve Secde Sûresi,
-
-
-
rekâtta: Fâtiha ve Mülk Sûresi.
-
Namazın ardından teşehhüd getirilip hamd, senâ, Resûlullah’a ve diğer peygamberlere salât getirilmesi, mümin erkekler ve kadınlar için istiğfar edilmesi tavsiye edilmiştir. Bundan sonra da hafızayı güçlendiren şu dua okunmuştur:
📖 Hafıza Duası (Arapça)
اللَّهُمَّ ارْحَمْنِى بِتَرْكِ الْمَعَاصِى أَبَدًا مَا أَبْقَيْتَنِى وَارْحَمْنِى أَنْ أَتَكَلَّفَ مَا لاَ يَعْنِينِى وَارْزُقْنِى حُسْنَ النَّظَرِ فِيمَا يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُلْزِمَ قَلْبِى حِفْظَ كِتَابِكَ كَمَا عَلَّمْتَنِى وَارْزُقْنِى أَنْ أَتْلُوَهُ عَلَى النَّحْوِ الَّذِى يُرْضِيكَ عَنِّى اللَّهُمَّ بَدِيعَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ وَالْعِزَّةِ الَّتِى لاَ تُرَامُ أَسْأَلُكَ يَا اللَّهُ يَا رَحْمَنُ بِجَلاَلِكَ وَنُورِ وَجْهِكَ أَنْ تُنَوِّرَ بِكِتَابِكَ بَصَرِى وَأَنْ تُطْلِقَ بِهِ لِسَانِى وَأَنْ تُفَرِّجَ بِهِ عَنْ قَلْبِى وَأَنْ تَشْرَحَ بِهِ صَدْرِى وَأَنْ تَغْسِلَ بِهِ بَدَنِى لأَنَّهُ لاَ يُعِينُنِى عَلَى الْحَقِّ غَيْرُكَ وَلاَ يُؤْتِيهِ إِلاَّ أَنْتَ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ
📖 Duanın Türkçe Anlamı
“Allah’ım! Hayatta kaldığım müddetçe bana günahları terk ettirerek merhamet eyle. Faydası olmayan şeylere yönelmem sebebiyle bana acı. Beni razı kılacak şeylere yönelmemi nasip et. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan Yüce Allah’ım! Ey Allah! Ey Rahmân! Celâlin ve yüzünün nuru hakkı için, kitabını bana öğrettiğin gibi onun hıfzını da kalbime zorla. Seni razı edecek şekilde okumamı nasip et. Kitabınla gözlerimi nurlandır, dilimi aç, kalbimi ferahlat, göğsümü genişlet, bedenimi arındır. Çünkü bana hak üzere yardım edecek yalnız sensin. Onu bana nasip edecek de yalnız sensin. Güç ve kuvvet, ancak büyük ve yüce olan Allah’tandır.”
Resûlullah (s.a.v.), bu duayı üç veya yedi cuma gecesi yapmasını tavsiye etmiş ve “Allah’ın izniyle duan kabul edilecektir.” buyurmuştur. Nitekim İbn Abbas (r.a.)’ın aktardığına göre, Hz. Ali (r.a.) birkaç hafta sonra tekrar Resûlullah’ın huzuruna gelmiş ve şöyle demiştir:
“Ey Allah’ın Resûlü! Önceden dört veya beş âyeti güçlükle öğrenebiliyordum, sonra onları da unutuveriyordum. Şimdi ise kırk kadar âyeti kolaylıkla ezberleyebiliyor ve tekrar ettiğimde sanki gözümün önünde duruyormuş gibi onları unutmadan okuyabiliyorum. Eskiden hadis dinliyor, fakat sonra unutuyordum. Şimdi ise bir hadis dinlediğimde onu hiç eksiltmeden başkasına aktarabiliyorum.”
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.):
“Ey Ebu’l-Hasan! Kâbe’nin Rabbine yemin olsun ki, sen gerçekten mü’minsin!” buyurarak Hz. Ali’nin yaşadığı bu manevi dönüşümü müjdelemiştir.
Hadis kaynaklarında bu rivayetin sıhhati hakkında farklı görüşler bulunmakla birlikte, âlimler bu tür duaların dua mahiyetinde olduğu için okunmasında bir sakınca olmadığını ifade etmişlerdir. Müslümanların hafızalarını kuvvetlendirmek için hem ilim öğrenmeye gayret etmeleri, hem günahlardan sakınmaları, hem de Allah’a dua ederek yardım istemeleri tavsiye edilmiştir.