HABER MERKEZİ – İşgal altındaki Kudüs’te Filistinlilere yönelik sistematik tehcir politikaları her geçen gün daha da derinleşiyor. Siyonist rejim, barınma hakkını hiçe sayarak Filistinli aileleri ya evlerini kendi elleriyle yıkmaya zorluyor ya da yüksek cezalarla tehdit ederek zorla tahliye ediyor.
Bugün Kudüs’ün Sur Bahir Mahallesi'nde bir dram daha yaşandı. Hamza İbrahim Amire isimli Filistinli vatandaş, işgal makamlarının sözde “ruhsatsız yapı” bahanesiyle verdiği yıkım emrinin ardından, evini kendi elleriyle yıkmak zorunda bırakıldı. Bu zalimce uygulama sonucunda, 16 kişilik aile evsiz kaldı.
Yerel kaynaklar, işgal rejiminin uyguladığı bu politikayı “sessiz tehcir” olarak nitelendiriyor. Çünkü Filistinlilere inşaat ruhsatı verilmediği halde, yapılan her yapının sonradan “ruhsatsız” ilan edilerek yıkım emri çıkarılıyor. Filistinliler ya cezaya maruz kalmamak için evlerini kendileri yıkıyor ya da işgalcilerin yıkım ekipleri tarafından zorla tahliye ediliyor.
Sur Bahir Mahallesi'nde yaşanan bu olay, Kudüs’te yıllardır sürdürülen etnik temizlik politikasının bir parçası. Amaç, Filistinli nüfusu azaltmak ve Yahudi yerleşimlerini genişletmek. Bu strateji, demografik yapıyı değiştirmeye yönelik açık bir saldırı olarak değerlendiriliyor.
Olay sonrası konuşan mahalle sakinlerinden biri, "Her gün başka bir aile evsiz kalıyor. Bir sabah bizim kapımızda da bu kâbus belirebilir," diyerek çaresizliklerini dile getirdi.
Uluslararası hukuk, bireylerin barınma hakkını en temel insan haklarından biri olarak tanımlıyor. Ancak Kudüs’te yaşananlar, bu hakkın siyonist rejim tarafından sistematik şekilde ihlal edildiğini ortaya koyuyor.
Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri, Kudüs’teki bu uygulamaların açık bir zorunlu göç ve etnik temizlik politikası olduğunu belirterek, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor.