Haber Merkezi-Yüce Rabbimiz, şeytan ve nefsimizle olan mücadelemizi kazanmamız için özel ikramlarda bulunmuştur. Bu ikramların başında, manevi hayatımızı canlandıran mübarek Ramazan ayı gelir. Ramazan, kurtuluşumuz için gerekli olan takvayı kazandıran önemli bir zaman dilimidir. Çünkü oruç, takva sahibi olmayı sağlar ve Bakara Suresi'nde belirtildiği gibi: "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki takvaya erersiniz." (Bakara, 183) Oruç, takva meyvesinin elde edileceğini bildirir, çünkü takva olmayanlar hidayete eremezler. Rabbimiz, Kuran'ı sadece takva sahipleri için bir hidayet kaynağı olarak belirlemiştir ve şöyle buyurmuştur: "Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. O, takva sahipleri için bir yol göstericidir." (Bakara, 3)
Takvaya ulaşmanın en kısa yolu, bu mübarek ayı kendimizden razı kılmaktır. İmam Rabbani'nin ifadesiyle, Ramazan ayı bütün hayır ve bereketleri içinde barındırır. Bu ayda hayır ve salih amellerde başarılı olan kişi, bu başarısını yıl boyunca devam ettirebilir. Ancak bu ayı gafil geçiren kişi, yıl boyunca da gafil olacaktır. Ramazan ayını layıkıyla yaşayıp onu razı eden kişi ne mutlu ona! Ancak Ramazan ayını küstüren ve kızdıran kişiye yazıklar olsun. Bu kişi, büyük bereketlerden ve hayırlardan mahrum kalmıştır.
İmam Rabbani'nin ifadesinden anlaşıldığı gibi, Ramazan orucu sanki askerin barış zamanında yaptığı eğitim ve tatbikat gibidir. Tatbikat, gerçek savaş ortamına benzese de koşullar hafifletilmiştir. Şeytan bu ayda zincire vurulmuş, nefis aç ve susuz bırakılarak zayıflatılmıştır. Artık hüküm ruh ve kalbimizdedir. Eğer ruhumuz takva silahıyla nefsimizi alt edemezse, şeytanın ve nefsin serbest olduğu diğer aylarda bu işi nasıl başaracak?
İMAM RABBANİ’NİN RAMAZAN’DA YAPILMASINI TAVSİYE ETTİĞİ SALİH AMELLER
Rabbimiz, nefisle olan mücadelemizde başarılı olmamız için orucumuzu sadece kendisinden bekleyerek tutmamızı ister. Bu ayda Kuran-ı Kerim'le olan bağımızı güçlendirmemizi, ayetlerini hem dilimizle hem de kalbimizle okumamızı ister. Beş vakit namazımıza ek olarak teravihi, teheccüdü ve diğer nafile namazları kılmamızı diler. İmam Rabbani, bu ayda yapılması gereken salih amelleri şöyle sıralar:
Ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'i hatmetmek sünnettir ve bütün kemâlâta erişmeye vesile olur. Bu iki kemâlâtı kendisinde toplayan kişinin Ramazan ayının bereket ve hayırlarından mahrum kalmayacağı umulur.
Oruçlu bir kimseye iftar vermek günahları affeder ve cehennemden azad eder. İftar veren kişi, iftar verdiği kişinin sevabından bir şey eksilmeden kendi sevabına denk bir sevap alır.
Bu ayda hizmetçisine kolaylık gösterenin günahları bağışlanır ve cehennemden azad edilir.
İftarı erken yapmak ve sahuru geç yapmak sünnettir. Bu, kulluk makamına uygun olan ihtiyaç halini göstermek içindir.
Oruçtan asıl olan takvayı elde etmektir. Şeklen oruç tutan ama takvaya sahip olmayan çok kişi vardır. Gerçek dindarlık, takva ve sakınma halidir.
Ramazan ayında Kadir gecesini aramak önemlidir. Kadir gecesi, bu ayın özüdür ve bu ayın en değerli zamanıdır.
İmam'a göre Ramazan'da dini hayatımızı güçlendirmek için cemaatle namaza ve teheccüde devam etmek önemlidir. Beş vakit namazı cemiyetle kılmak gerekir. Teheccüd namazını ihmal etmemeli ve seher vaktinde istiğfar fırsatını kaçırmamalıdır.
Aynı şekilde, Şeriatın emrine uyarak Ramazan Bayramı günü oruç tutmamak, şeriatın emretmediği orucu tutmaktan daha faziletlidir. Allah'ın emri doğrultusunda bir ip parçası bağışlamak, kendi nefsi hesabına altından bir dağ infak etmekten daha faziletlidir.
RAMAZAN’DA YAPILMAMASI GEREKENLER
Ramazan ayını memnun etmek için yapılmaması gerekenler de vardır. Bunların başında, gözü Allah'ı hatırlatmaktan alıkoyacak, şer'an bakılması yasak veya mezmum olan şeylerden uzak durmak gelir. Özellikle cep telefonlarının gereksiz kullanımı günümüzde büyük bir fitne olmuştur. Dilimizi ded