Dünya

Nükleer Kriz Büyüyor: Trump’tan Tahran’a Son Uyarı.

İran’a iki haftadan fazla süre tanımam” diyen Trump, İsrail’in saldırılarını ise ateşkes şartına bağladı.

Abone Ol

ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, İran ile ilgili yaptığı son açıklamalarla dünya kamuoyunu yeniden alarma geçirdi. Tahran’ın nükleer silah üretimine "çok yakın" olduğunu iddia eden Trump, ülkesinin İran’la doğrudan müzakerelere hazırlandığını duyurdu. Bu açıklamalar, İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdığı, bölgenin sıcak bir çatışmaya sürüklendiği kritik bir dönemde geldi.

“Avrupa’yı Devre Dışı Bıraktık”

Trump, İran’ın artık Avrupa ülkeleriyle değil, doğrudan Washington’la görüşmek istediğini ifade etti. Basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki dönemde doğrudan görüşmelere başlayacağız. Ne olacağını görmek istiyoruz.” sözleriyle yeni bir diplomatik sürecin sinyalini verdi.

Ancak açıklamaları sadece diplomasi diliyle sınırlı kalmadı. Trump, İran’ın nükleer silah kapasitesiyle ilgili şu iddiaları dile getirdi:
“İran, haftalar içinde nükleer silaha sahip olabilirdi. Henüz nihai kararımı vermedim. Ancak İran’a aklını başına toplaması için iki haftadan fazla süre tanımayacağım.”

Bu ifadeler, Tahran’a yönelik olası bir askeri müdahalenin habercisi olarak yorumlandı.


İsrail’e Eleştiri Yok, Sınırlı Ateşkes Mesajı

Trump, işgalci İsrail’in İran topraklarına yönelik saldırıları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Ancak bu saldırılara karşı açık bir eleştiride bulunmaktan kaçındı. Aksine, baskı uygulamanın zorluğuna dikkat çekti ve yalnızca şu ifadelerle yetindi:
“Eğer uygun koşullar oluşursa, ateşkesi desteklemeye açığım.”

Trump’ın bu temkinli açıklaması, İsrail’in saldırılarını dolaylı şekilde meşrulaştırma çabası olarak da yorumlandı. Zira bölgedeki tırmanan gerilim ve İran’ın misillemeleri, yeni bir bölgesel savaş ihtimalini günbegün artırıyor.


Bölge Yangın Yeri: Uluslararası Diplomasi Alarmda

Trump’ın açıklamaları, halihazırda diken üstünde olan Orta Doğu’daki gerilimi daha da alevlendirdi. İsrail’in hem Gazze’de hem de İran topraklarında yürüttüğü saldırılar, sadece Filistin halkını değil, tüm bölgeyi uçuruma sürüklüyor. İran’ın olası nükleer kapasitesi üzerinden yürütülen baskılar, diplomasi zeminini daraltırken, uluslararası aktörler bölgeyi daha büyük bir savaştan uzak tutmak için diplomatik temaslarını artırmış durumda.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Çin ve Rusya başta olmak üzere çok sayıda ülke, İsrail-İran gerilimini düşürmeye dönük çabalarını sürdürüyor. Ancak ABD’nin tutumu ve Trump’ın agresif çıkışları, diplomatik dengeyi yeniden Washington merkezli bir baskı politikasına doğru sürüklüyor.