Muhammet Ali Çağlar ve Danny Aweke
Muhammet Ali Çağlar, Ürdün'de İslam hukuku alanında doktora çalışmalarını yürütmekteydi. Ancak 27 Aralık 2022 tarihinde annesi ve babasıyla Umre ziyareti için gittiği Suudi Arabistan'da tutuklandı.
Çağlar'a yöneltilen suçlama, Kâbe'yi tavaf sırasında bir kadına cinsel tacizde bulunmak. Ancak bu suçlama için herhangi bir delil bulunmamakta ve hatta şikayetçi bile bulunmamaktadır. Eşi Melek Çağlar, Suudi yetkililerden olayın kamera kaydını talep ettiklerini belirtse de böyle bir kayıt bulunmamaktadır.
Kâbe'yi tavaf etmek için bu kadar uzun bir yolculuk yapan bir kişinin, ibadet sırasında bir kadına tacizde bulunmasının mantıklı bir açıklaması yoktur. Delil olmayan bu suçlama sonucu Muhammet Ali Çağlar, 2 yıl hapis cezasına ve 50 bin Riyal para cezasına çarptırıldı. Şu an itibarıyla 8 ayı aşkın bir süredir astım hastalığını daha da kötüleştiren koşullarda cezaevinde tutulmaktadır.
Yazar Adem Özköse'nin sosyal medya üzerinden paylaştığı bir ses kaydına göre, Çağlar insanlık dışı koşullarda tutuklu bulunuyor. Kendisine yatak bile verilmediği, 64 yataklı bir koğuşta 120 kişinin kaldığı, oldukça kötü bir ortamda yaşadıkları, böceklerle mücadele ettikleri ve rutubetle mücadele ettikleri anlatılmaktadır. Çağlar, daha birçok olumsuz duruma maruz kaldığını da ifade etmektedir.
Çağlar şu sözlerle yardım talebinde bulunuyor: "...astım hastalığım çok ilerledi. Nefes almam giderek zorlaşıyor... Ağrılarım dayanılmaz bir hal aldı. Bel ağrıları nedeniyle ayakta durmakta bile güçlük çekiyorum. Vücudumda çeşitli yaralar var. En kötüsü ise akıl sağlığımı yitirme noktasına geldim. Artık dayanamıyorum. Bu yerden tek çıkış yolunun ölüm olmamasını diliyorum. Lütfen beni buradan kurtarın. Devletime güveniyorum. Kurtarılacağıma inanıyorum. Lütfen beni aileme, bir buçuk yaşındaki oğluma kavuşturun. Her geçen gün ruhsal ve bedensel olarak bu mezarın içinde ölüme doğru ilerliyorum. Yetkililerin bu durumu görmezden gelmeyeceğine inanıyorum. Lütfen, yardım edin, beni kurtarın!"
Ancak Dışişleri Bakanlığı'nın çabaladığına rağmen, Ankara-Riyad hattındaki olumlu gelişmelere rağmen Muhammet Ali Çağlar'ın korkunç durumunun sona erdiği haberini henüz alamadık.
Diğer yandan, Türkiye'de 34 kilogram uyuşturucu madde ile yakalanan ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılan İsrailli Danny Aweke, İsrail yönetiminin talebi üzerine erken tahliye edilip geçtiğimiz pazar günü İsrail'e gönderildi ve ailesiyle buluştu.
İsrail, uyuşturucu ticareti yapan bir vatandaşını Türk cezaevinden çıkarıp evine götürebiliyorken, Türkiye'nin masum bir vatandaşını Suudi cezaevinden kurtaramayacak mı? İsrail'in bu kadar rahatlıkla Türkiye'ye baskın yapabilmesine karşın, Türkiye'nin Suudi Arabistan nezdindeki durumu düşündürücü.
Özellikle Cemal Kaşıkçı cinayeti dosyasının Suudi Arabistan'a devredilmiş olduğu düşünüldüğünde...
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Danny Aweke'nin İsrail'e dönüşünden iki gün önce yaptığı açıklamada şunları dile getirmişti: "...Başkan Herzog'un, diğer yetkililerin ve benim çabalarımız sonucunda, 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Danny Aweke, ailesinin yanına dönecek. Bu, İsrail Devleti ve Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail vatandaşlarına yönelik gösterdiği çabanın bir parçası ve İsrail ile Türkiye arasındaki yakınlaşmanın bir işaretidir. Sorunun çözümüne katkı sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan'a teşekkür ederim."
Muhammet Ali Çağlar konusunda da benzer bir adımın atılmasını ve Türk vatandaşlarının haklarının korunmasını bekliyoruz. Umarız Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da bu konuda gereken girişimleri yapar ve Muhammet Ali Çağlar'ın özgürlüğüne kavuşması sağlanır. Bu çaba, Türkiye'nin Suudi Arabistan ile ilişkilerinin bir yansıması olacaktır ve vatandaşların haklarını korumaya ne kadar önem verildiğini gösterecektir.
Hakan Albayrak / Karar