Hicri Yılbaşı, İslam takvimine göre yeni yılın başlangıcıdır. Hicri yılbaşı olarak kabul edilen tarih, Hz. Ömer'in (r.a.) halifeliği döneminde gerçekleşen hicretin başlangıç noktası olarak belirlenmiştir. Hicret, İslam dünyası için önemli bir dönüm noktası olup yeni bir tarih ve takvim sistemi başlatmıştır.
Hicret, Müslümanlar için bir milat niteliği taşır. Bu olay, Allah'a ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) kutlu elçisine olan bağlılığın bir ifadesi, hakikate, bilgiye, irfana ve medeniyete yönelik bir yolculuktur. Hicret, Allah'ın rızası için yapılan fedakarlık, dayanışma ve kardeşlik duygularının en üst seviyeye çıktığı bir olaydır.
Hicri takvim, neden hicretle başlar? Hicretin tarih başlangıcı olarak kabul edilmesinin sebebi, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Medine'ye göç ettiği tarihin takvimin başlangıcı olarak kabul edilmesidir. Sahabi Sehl bin Sa'd (r.a) şöyle demiştir: "İslam tarihine başlangıç tayin ederken, günleri, Peygamber Efendimiz'in bi'setinden veya vefatından itibaren saymaya başlamadılar. Ancak O'nun Medine'ye gelişinden itibaren saymaya başladılar."
Bu söz, hicretin ne kadar önemli ve dönüm noktası olduğunu göstermektedir. Hz. Ömer (r.a.) ve sahabe, takvimin hicretle başlaması konusunda anlaşmışlardır. Bu kararı, Kuba Mescidi'nin inşa edildiği ve takva üzerine kurulan ilk caminin bu tarihte olduğu şeklindeki bir ayetten türetmişlerdir. Sahabe, Kur'an'ın yorumunu en iyi bilen ve işaretleri en iyi anlayan kişilerdir.
Hicri takvimde yeni yılın Muharrem ayında başlaması ise hicretin Muharrem ayında gerçekleşmesinden dolayıdır. İkinci Akabe Bey'ati, Zilhicce ayında yapıldığı için hicretin başlangıcı bu olayla ilişkilendirilir. Bey'atten sonra gelen ilk ay ise Muharrem'dir. Bu nedenle, Muharrem ayı İslam tarihinin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.