HABER MERKEZİ - Siyonist rejimin aralıksız sürdürdüğü saldırılar, Gazze’nin kadınlarını tarihin en zorlu sınavıyla karşı karşıya bıraktı. Binlerce kadın dul kaldı, on binlerce çocuk yetim büyüyor. Sağlık sisteminin çökmesi, gıda ve hijyen malzemelerinin tükenmesi kadınların yükünü katbekat artırıyor. Özellikle hamileler, lohusalar ve kanser hastaları en ağır bedeli ödüyor.
Han Yunuslu Siham Cerabi’a, eşi ve evini kaybetti. Sekiz çocuğuyla birlikte çadırda yaşam mücadelesi veriyor. Oğlu Abdürrahim, yardım kuyruğunda şehit oldu. Nur Aşur ise 19 yaşındaki oğlunu ağustosta kaybetti, üzüntü ve açlıktan düşük yaptı. Onların sözleri Gazze’deki kadınların ortak kaderini özetliyor: açlık, korku ve göç.
7 Ekim’den bu yana 64 bini aşkın şehit verildi, en az 12 bini kadın. 60 binden fazla kadın dul kaldı, 30 bine yakın çocuk yetim büyüyor. UNICEF ve uluslararası raporlar, hamile kadınlarda yüzde 300’e varan düşük artışı bildiriyor. Hastanelerin yarıdan fazlası kapalı, doğum ve kanser tedavileri durmuş durumda.
BM ve insan hakları örgütleri, Gazze’de kadınların "açlık, hastalık ve toplu şiddet" ile hedef alındığını bildiriyor. Dünya Sağlık Örgütü saldırıları "tıbbi soykırım" olarak tanımladı. Tüm bu ağır koşullara rağmen kadınlar, Gazze’nin ayakta kalmasının en büyük dayanağı olmaya devam ediyor.