Güncel

Ekranlarda ahlaki yozlaşma: Kızılcık Şerbeti gündemde.

Senaristin açıklamaları, gençlerin ahlaki değerleri hiçe saymasını “normal” göstererek toplumsal yozlaşmayı meşrulaştırma olarak değerlendirildi.

Abone Ol

HABER MERKEZİ _ Türkiye televizyonlarında son yıllarda ahlaki değerleri hiçe sayan yapımların sayısı hızla artarken, Kızılcık Şerbeti dizisi bu yozlaşmanın en çarpıcı örneği haline geldi. Uzun süredir aile kurumunu zedeleyen sahneleriyle eleştirilen dizi, şimdi de senaristinin şok edici sözleriyle gündemde.

Senaristin lise ve üniversite çağındaki kızların gayriahlaki yolları tercih ettiğini “normal” göstermesi, toplumsal çöküşü meşrulaştırma girişimi olarak değerlendirildi. Senarist üstelik gençlerin ''hayallerini gerçekleştirmek'' için bu yolu seçtiğini savunarak, ahlaksızlığı sıradan bir hayat pratiği gibi sunmaya kalkıştı. Söz konusu açıklama ülke şartlarını bahane ederek değerleri yok sayan bir zihniyetin dışa vurumu oldu.

Açıklamalar ayrıca toplumun gözleri önünde yürütülen sistematik bir yozlaşma projesinin parçası olarak değerlendiriliyor. Zira bu açıklamayı yapanlar yazdıkları senaryolarda aile bağları küçümsüyor, evlilik dışı ilişkiler yüceltiyor, ahlaksızlığı “özgürlük” adı altında gençlerin bilinçaltına işliyorlar. Senarist, toplumun en hassas kesimi olan gençleri bu çürümenin öznesi haline getiriyor.

Eğitimciler, sosyologlar ve dini çevreler bu sözlerin gençleri uçuruma sürüklediği konusunda uyarıyor. “Eğlence” diye sunulan bu sahneler, yarının aile kurumunu, toplum yapısını ve değerler bütününü tehdit ediyor.

Aileler, ahlak ve değerlerin televizyon yapımları aracılığıyla zedelendiğini dile getiriyor. Gençlerin hayallerine ulaşmak için yanlış yolların doğal gösterilmesi, toplumda endişe ve tepkiye neden oluyor.

Sorumluluğun yalnızca senaristlerde değil, yapımcılar, televizyon kanalları ve denetim kurumlarında da olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, RTÜK’ün milyonlarca izleyiciyi etkileyen yapımlar karşısında görevini yerine getirip getirmediğini sorguluyor.

Medyada sanat ve özgürlük adı altında sunulan içeriklerin, toplumun değerlerini aşındırdığı ve ahlaki yozlaşmayı yaygınlaştırdığı görüşü öne çıkıyor. Tartışmalar, meselenin bir dizinin ötesinde bir zihniyet sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Kamuoyunda, senaristin açıklamalarının, ekranlarda sunulan yozlaşmanın yalnızca görünen yüzü olduğu ve bu durumun gelecekte toplumsal yapıyı ciddi şekilde tehdit edebileceği endişesi hakim.